Translation of "Yaşamayı" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamayı" in a sentence and their japanese translations:

Onsuz yaşamayı öğrendim.

僕は彼女無しに生きる術を学んだ。

Kırsalda yaşamayı sevmiyorum.

私は田舎に住むのは嫌だ。

Yaşamayı hak etmiyorum.

- 私には生きる価値がない。
- 私は生きるに値しない人間だ。

Onsuz yaşamayı düşünemiyorum.

彼無しで生きていく何て私には考えられない。

Orada yaşamayı imkansız bulacaksın.

そこには住めないだろう。

Bu kentte yaşamayı planlıyorum.

私は都市に住むつもりです。

Ben şehirde yaşamayı planlıyorum.

私は都市に住むつもりです。

O Tokyo'da yaşamayı seviyor.

- 彼は東京に住むのが好きです。
- 彼は東京に住むことが好きです。

Balık bu nehirde yaşamayı bıraktı.

魚がこの川に住まなくなった。

Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?

ひとり暮しはどうですか。

O kadar uzun yaşamayı beklemiyordu.

彼はそんなに長生きしようとは思わなかった。

Osaka yerine Tokyo'da yaşamayı seçti.

彼は大阪でなく東京に住む事にした。

Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

私たちは自然と調和して生活することを学ばなければならない。

Tom'un burada yaşamayı sevdiğini biliyorum.

- 私は、トムがここで暮らすのが大好きだと知っています。
- 私は、トムがここに住むのが大好きだと知っています。

Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.

どちらかといえば木造住宅に住みたい。

Yoko artık yalnız yaşamayı imkansız buluyor.

- 洋子はこれ以上独りで住むのは不可能だと思った。
- 洋子はこれ以上独りで住むのは無理だと思った。

Böyle gürültülü bir yerde yaşamayı sevmiyorum.

こんなうるさい場所に住むのは嫌です。

Kırsalda yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum.

都会よりは田舎に住みたいな。

Tom bir gün Boston'da yaşamayı umuyor.

トムはいつかボストンに住みたいと思ってるんだ。

Nancy tek başına yurt dışında yaşamayı istemiyordu.

ナンシーは外国で一人で暮らすのを嫌がらなかった。

Onun yapmamı söylediğini yapmaktansa tek başıma yaşamayı tercih ederim.

彼の言いなりになるくらいなら、独りで暮らした方がましだ。

Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamayı planlıyor.

トムは一年以上ボストンに住むつもりだ。

Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.

- 私たちは兄弟として共に生きることを知らなければならない。さもなくば、愚か者として共に滅びるであろう。
- 私たちは兄弟として共に生きることを知らねばならない。さもなくば、愚か者として共に滅びるであろう。

Onun bana yapmamı söylediği gibi yapmaktansa tek başıma yaşamayı tercih ederim.

彼の言いなりになるくらいなら、独りで暮らした方がましだ。