Translation of "Yaşıyorlar" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Yaşıyorlar" in a sentence and their japanese translations:

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

私の両親はいなかに住んでいます。

Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.

両親は京都に住んでいます。

Onlar sadaka ile yaşıyorlar.

彼らは施しを受けて暮らしている。

Onlar bu kasabada yaşıyorlar.

彼らはこの町に住んでいる。

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.

彼らは学校の近くに住んでいる。

Onlar havaalanına yakın yaşıyorlar.

彼らは空港の近くにすんでいる。

On yıldır Londra'da yaşıyorlar.

彼らはロンドンに住んで10年になります。

Onlar bizim blokta yaşıyorlar.

彼らは私たちと同じブロックに住んでいます。

- Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.
- Onlar yolun diğer tarafında yaşıyorlar.

彼らは道の反対側に住んでいる。

Onlar uyumlu bir biçimde yaşıyorlar.

彼らは仲良く一緒に暮らしている。

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.

彼らはこの町に10年間住んでいる。

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.

多くの国が似たような問題を経験している。

Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.

トムとメアリーは同棲している。

İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.

人間は世界のあらゆる所に住んでいる。

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.

彼らはイングランドの小さな村に住んでいる。

Onlar güzel bir bölgede yaşıyorlar.

彼らはきれいな場所に住んでいる。

- Onlar nerede yaşıyor?
- Nerede yaşıyorlar?

彼らはどこに住んでいますか。

Onlar sokağın diğer tarafında yaşıyorlar.

彼らは道の反対側に住んでいる。

Tom ve Mary, Avustralya'da yaşıyorlar.

トムとメアリーはオーストラリアに住んでいます。

Ve daha az ateş basması yaşıyorlar.

ホットフラッシュの回数も少なめです

Orta ve Güney Amerika ormanlarında yaşıyorlar

中南米のジャングル中に 住んでいて

Bu insanlar birlikte çalışıyor ve yaşıyorlar.

そういった人々が一緒に暮らし 一緒に働いているのです

Tom ve Mary bir bungalovda yaşıyorlar.

トムとメアリーは平屋に住んでいます。

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.

女性は通常男性よりも長生きする。

- Finansal zorluk çekiyorlar.
- Mali zorluklar yaşıyorlar.

彼らは財政困難に苦しんでいる。

Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.

トムとメアリーって、同じ家で暮らしてるんだよ。

Tom ve Mary babalarıyla Boston'da yaşıyorlar.

トムとメアリーはお父さんと一緒にボストンで暮らしている。

Tom ve Mary şehrin aynı bölümünde yaşıyorlar.

トムとメアリーは同じ町に住んでいる。

Tom ve Mary bir ağaç evinde yaşıyorlar.

トムとメアリーはツリーハウスに住んでるんだよ。

Tom ve Mary bir seyyar evde yaşıyorlar.

トムとメアリーはトレーラーハウスで暮らしている。

Bay ve Bayan Smith şimdi birbirlerinden ayrı yaşıyorlar.

スミス夫妻は今はお互いに離れて暮らしている。

Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

- トムとメアリーは閑静な住宅街に住んでいる。
- トムとメアリーは静かな住宅街に住んでいる。

Genellikle kadınlar erkeklerden on yıl daha uzun yaşıyorlar.

一般的に言えば、女性は男性よりほぼ10年長生きする。

Tom ve Mary, babaları ile birlikte Boston'da yaşıyorlar.

トムとメアリーはお父さんと一緒にボストンで暮らしている。

Tom ve Mary nehrin kenarındaki bir evde yaşıyorlar.

トムとメアリーは川沿いの家に住んでいる。

Onun iki kız kardeşi var. İkisi de Kyoto'da yaşıyorlar.

彼女には2人の姉妹があり、2人は京都に住んでいる。

- Onlar lüks içinde yaşıyorlar.
- Onlar çok rahat bir yaşam sürüyor.

彼らは贅沢三味の暮らしをしているぜ。

- Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- Onlar uzun süredir burada yaşıyorlar.

彼らは長い時間ここに住んでいる。

Ben bir kasabada yaşıyorum ama anne ve babam köyde yaşıyorlar.

私は町に住んでいるが、両親は田舎に住んでいる。

- Tom ve Mary'nin ikisi de hala Boston'da mı yaşıyorlar?
- Hem Tom hem de Mary hala Boston'da mı yaşıyor?

トムもメアリーも、まだボストンに住んでるの?