Translation of "Geride" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Geride" in a sentence and their japanese translations:

Geride bıraktığım neydi?

- 何を置き忘れてきたのですか。
- 私が忘れてきたものって、何だった?

İpten geride dur.

ロープからさがっていなさい。

Geride durun lütfen.

後ろに下がってください。

Çanta geride bırakıldı.

そのかばんは忘れ物なんだ。

Çantamı geride bıraktım.

私は財布を置き忘れた。

Geride kalmasını söyledim.

後ろに下がっているように言ったよね。

Eşyalarınızı geride bırakmayın.

持ち物を置き忘れないように。

Eşyanı geride bırakma.

- 自分の持ち物を忘れないように。
- 自分の持ち物を忘れるな。

Tehlikeli bölge geride kaldı.

‎生き延びた

Brian eşyalarını geride bıraktı.

ブライアンは自分の物を置き忘れた。

İngilizce dersinde geride kaldı.

彼は英語の授業で遅れをとった。

Polisler kalabalığı geride tuttu.

警察は群衆を制止した。

Polis kalabalığı geride tuttu.

警官たちは群衆をおしとどめた。

Çok fazla kişi geride bırakılıyor.

多くの人が 取り残されています

Tüm bu engeller geride kaldı.

私達は全ての障壁を 乗り越えてきました

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.

誰かが傘を置き忘れた。

Lütfen geride hiçbir şey bırakmayın.

御忘れ物なきようお願いします。

Polis öfkeli kalabalığı geride tuttu.

警察は怒った群衆を引き止めた。

Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.

やさしく触れて 跡を残さないようにしましょう」

O, her konuda beni geride bırakıyor.

彼はすべての科目で僕より優れている。

Geride kalmak yerine terk etmeyi seçtim.

私は後に残るより出発することにした。

Taro'nun acelesi vardı ve cüzdanını geride bıraktı.

太郎はあわてていたので財布を置き忘れて行った。

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı.

私は彼を引き止めようとしたが、彼は私をおいて行ってしまった。

Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.

友人についていくことができなかったので、とうとう彼は、遅れてしまった。

O öldü ve çok sevdiği çocuklarını geride bıraktı.

彼は愛する子供たちを残して死んだ。

Ben bir çanta taşıdım ama diğeri geride kaldı.

私は一つの袋は運んできたが、もう一つのほうは後へ残してきた。

O kadar acele ettim ki çantamı geride bıraktım.

私はとても急いでいたので鞄を置き忘れてきた。

Dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

世界中にあります

Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.

それで、弟は出発した。兄はそのまま残った。

Ona geride bıraktığı şeyleri vermek için onu geri çağırdı.

彼女は忘れ物を渡すために彼を呼び戻した。

Çevreciler geride kalan vahşi gergedanları kurtarmak için daha çok çalışıyor.

自然保護活動家たちは サイを救おうと必死です

Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.

‎崖の上のほうが安全だ ‎子供が取り残された

Üçüncüsü CSM'yi uçurmak için geride kalırken, iki astronot tarafından pilotluk yapılacaktı.

それは2人の宇宙飛行士によって操縦され、3人目はCSMを飛行するために後ろに留まりました。

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.

我が社もすぐにインターネットにアクセスできる環境を整えなくては取り残されてしまう。

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.

はっきり言うけど、このチームが優勝できないのは、お前が足を引っ張っているからなんだぞ。

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

‎街の明かりから離れ‎― ‎暗い外洋に出れば ‎オットセイは安全だ

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

フランスのフロンティアに向かって引き返す 以外に選択肢がなく 、いくつかの十分に供給された守備隊を残しました。