Translation of "Bırakıldı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Bırakıldı" in a sentence and their japanese translations:

Kapı açık bırakıldı.

出入り口は開けたままになっていた。

Kapı aralık bırakıldı.

ドアは少し開いていた。

Mahkûm serbest bırakıldı.

- 囚人は自由を与えられた。
- その囚人は釈放された。

Proje yarım bırakıldı.

その計画は取りやめになった。

Çanta geride bırakıldı.

そのかばんは忘れ物なんだ。

Sorun askıda bırakıldı.

問題は未解決のままだ。

Mahkumlar serbest bırakıldı.

捕虜は釈放された。

Anahtar odada bırakıldı.

鍵を部屋のなかに置いてきた。

Kızlardan biri arkada bırakıldı.

少女たちのうち一人が後に残された。

Birkaç öğrenci arkada bırakıldı.

2、3人の生徒が取り残された。

Ormanda tek başına bırakıldı.

彼は全くひとりで森にとり残された。

O, oğlundan yoksun bırakıldı.

彼は息子に先立たれた。

O, odada yalnız bırakıldı.

- 彼女は部屋にひとりにされた。
- 彼女は部屋に一人取り残された。

Tom odada yalnız bırakıldı.

トムは部屋に一人取り残された。

O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.

- 彼は無理にその契約に署名させられた。
- やむを得ず契約に署名させられた。

Küçük kız büyükannesinin bakımına bırakıldı.

その少女は祖母の世話にまかされた。

Bay Smith karısından yoksun bırakıldı.

スミスさんは奥さんに先立たれた。

Bir çift eldiven takside bırakıldı.

1組の手袋が、タクシーの中に忘れてあった。

Sahnenin ortasında tek başına bırakıldı.

彼は舞台の中央に1人のこされた。

İki adam hapishaneden serbest bırakıldı.

二人の男は刑務所から釈放された。

Yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.

彼女はその老人と結婚せざるをえなかった。

Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.

その囚人は昨日釈放された。

Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.

負傷兵達は戦場に取り残された。

İlk atom bombası Japonya'ya bırakıldı.

最初の原子爆弾は日本に落とされた。

- Tüm rehineler zarar verilmeden serbest bırakıldı.
- Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.

人質は無事全員解放された。

O, sonunda istifa etmek zorunda bırakıldı.

彼もとうとう詰め腹を切らされたってわけだね。

Polisin tutukladığı adam şimdi serbest bırakıldı.

警察が逮捕した男はもう釈放されている。

- Tutuklu serbest bırakıldı.
- Tutukluya özgürlüğü verildi.

囚人は自由を与えられた。

Tutuklandı ve rahatlıkla, kötü yaşam koşullarına bırakıldı.

逮捕され 都合よく投獄されるのです

- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.

その囚人は昨日釈放された。

Şu çocuk güneşte çok uzun süre bırakıldı.

その子はあまりにも長く日光にさらされた。

Bu saat bana dedem tarafından miras bırakıldı.

この腕時計は祖父が私に残してくれたものだ。

Bu bisiklet bu ayın başından beri buraya bırakıldı.

この自転車は今月の初めからここに置かれたままだ。

Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.

彼女がとった行動はあまりにも軽率で無防備だった。

İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.

‎早い者は2ヵ月ほど前に ‎産卵している ‎その卵が‎孵化(ふか)‎し始めた

- Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı.

地震の結果、大勢の人が家をなくした。