Translation of "Faydalı" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Faydalı" in a sentence and their japanese translations:

Faydalı mı?

では有益なものでしょうか?

Evet, ayrıca faydalı.

そうともいえます

Bize faydalı bilgi verdi.

- 彼は私達に有益な知識を与えてくれた。
- 彼は私たちに有益な知識を示してくれた。
- 彼は私たちな有益な知識を与えてくれた。

Bu sana faydalı olabilir.

これはあなたの役に立つかもしれない。

- O faydalı bir bilgi parçası.
- O faydalı bir bilgi parçasıdır.

- それは役に立つ情報ですよ。
- それは役に立つ1つの情報です。

Bu durumda Tetris faydalı olabilir.

そこで テトリスが役立つかもしれません

Yüzme, çok faydalı bir beceridir.

水泳は大変役に立つ技術である。

Sözlük benim için çok faydalı.

その辞書は私にとってとても役に立つ。

Size faydalı olan kitapları okuyun.

- 利益になるような本を読みなさい。
- ためになるような本を読みなさい。

Çabalar her zaman faydalı olmaz.

努力は必ずしも報われるものではない。

Bu sözlük hiç faydalı değil.

この辞書はまったく役に立たない。

Onun faydalı olacağını düşünüyor musun?

それが役に立つと思いますか?

Bu kitaplardan hiçbiri faydalı değildir.

- その本はどれもためにならない。
- あんな本はどれも役に立たないよ。

At çok faydalı bir hayvandır.

馬はとても役に立つ動物である。

Bu araçlar faydalı gibi görünmüyor.

これらの小道具は役に立ちそうにない。

Bu kitap sana faydalı olabilir.

この本は多分君の役に立つだろう。

Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.

この地図がとても役に立つことが分かるでしょう。

Ve topluma faydalı da olamazdım.

社会にも貢献できないかも—

Onun tavsiyelerinden hiçbiri faydalı değildi.

彼のアドバイスはどれもあまり役に立たなかった。

Bu bir gün faydalı olabilir.

いつかこれは便利になるかもしれない。

O faydalı bir bilgi parçasıdır.

それは役に立つ1つの情報です。

Hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,

私の生活に非常に役立っています

Sigara içmek sağlık için faydalı değildir.

タバコは健康によくない。

Bir süt ineği faydalı bir hayvandır.

乳牛というのは、役に立つ動物です。

Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.

新発見は科学に有益なものであるのが判明した。

Sana faydalı olan kitap türünü oku.

- 利益になるような本を読みなさい。
- ためになるような本を読みなさい。

Bu kitap bizim için çok faydalı.

この本は我々に役にたつ。

O bize biraz faydalı bilgi verdi.

彼女は私たちに役に立つ情報をくれました。

Ve bunu örneğin, size ve iklime faydalı

例えば 植物由来の美味しいハンバーガーは

Bu sürücü çok küçük ve faydalı değil.

このドライバーは小さすぎて役に立たない。

Bu rehber kitap yolculuğunda sana faydalı olabilir.

旅行でこのガイドブックが役に立つかもしれませんよ。

Bu kitabın size çok faydalı olacağına eminim.

この本は君たちに非常に役立つと信じています。

Yaşlı adam bana bir parça faydalı öğüt verdi.

- 老人は役に立つ忠告を1つしてくれた。
- そのお年寄りは私に役に立つアドバイスをしてくれた。

Bu sözlüğün yeni başlayanlar için faydalı olduğunu düşünüyorum.

私はこの辞書は初心者には役に立つと思います。

Bu kitap muhtemelen o kadar çok faydalı olmayacak.

この本はそんなに役に立たないだろう。

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

‎家に戻ると論文を読みあさり ‎有用な情報を集めた

Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.

私が薦められたガイドブックのうちで本当に役に立つのはこれだけだ。

- Kaçmak utanç verici, ama faydalı.
- Kaçmak utanç vericidir ancak işe yarar.

逃げるは恥だが, 役に立つ。

Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.

彼女の論文に提出された統計データは、その頻度を見積もるのに大いに役立つ。

Japon ekonomik sorunları hakkında biraz bilgi almak için, bu kitabı çok faydalı bulacaksın.

日本の経済問題について何か情報を得るには、この本がおおいに役にたつでしょう。

Tatoeba'daki cümleler mikroplar gibi. Faydalı olanlar var fakat aynı zamanda zararlı olanlar da var.

タトエバの例文は微生物のようなものである。有益なものもあれば有害なものもある。

- Tek yararlı cevaplar yeni soruları ortaya atandır.
- Faydalı cevaplar, sadece yeni sorular sorduran cevaplardır.

有意義な回答とは、新たな疑問を生むようなそれである。

Yeryüzüne ilk çıkışından beri insanoğlu, bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

人間は地上への最初の出現以来、つねに情報を集め、有用な考えを他の人間に伝達しようとしてきた。

- Almak için en zor bulduğun tavsiye çoğunlukla en faydalı olandır.
- İyi ilacın tadı acı olur.

良薬は口に苦し。

- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

後になって役立つような本を読みなさい。

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.

カラー・コーディネーションに関するケリーの論文に提出された情報は、別の理論を構築するのに有用である。

- Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
- Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

病院で不愉快な思いをしている分を取り戻そうと思って、トムは自分の適量より少し多めにお酒を飲んだ。