Translation of "Ziyaret" in Japanese

0.019 sec.

Examples of using "Ziyaret" in a sentence and their japanese translations:

İnsanları ziyaret etmek ziyaret edilmekten daha hoştur.

人を訪問することのほうが、訪問されることよりすてきだ。

Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.

- 京都を訪問するべきだよ。
- ぜひ京都へ行くべきだよ。

Nereyi ziyaret edeceksin?

どこを訪れる予定ですか。

Habersiz ziyaret ettim.

ちょっと立ち寄ってみたんだ。

Kyoto'yu ziyaret etmeliydin.

ぜひ京都へ行くべきだったのに。

Beni ziyaret etti.

彼は私をひょっこり訪問した。

Judy'yi ziyaret ettim.

私はジュディさんを訪れた。

Nara'yı ziyaret ettim.

私は奈良を訪れたことがあります。

Amerika'yı ziyaret ettim.

私はアメリカを訪れた事があります。

Kyoto'yu ziyaret etmeliyim.

京都を訪問するべきだよ。

- Hastanede arkadaşımı ziyaret etmeliyim.
- Hastanedeki arkadaşımı ziyaret etmeliyim.

私は入院中の友達を見舞いに行かなければならない。

- Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
- Sizi kişisel olarak ziyaret edeceğim.
- Sizi şahsen ziyaret edeceğim.

- 私が直接あなたを訪問します。
- 私が直接お伺いします。

- Onu geceleyin ziyaret ettik.
- Dün gece onu ziyaret ettik.

私達は昨夜彼をたずねた。

Ben Sloviansk'ı ziyaret ettim.

私はスラヴャンスクを訪ねましたが

Geçenlerde evini ziyaret etti.

先日、彼は彼女の家を訪問した。

Doktoru ziyaret etmekten korkma!

- 医者にかかるのを怖がってはいけません。
- 医者にかかるのを恐れてはいけません。

Roma ziyaret etmeye değer.

ローマは行ってみるだけの価値がある。

Avrupa'da Paris'i ziyaret ettim.

ヨーロッパにいる間に僕はパリをたずねた。

Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?

なぜ、英国を訪問するのですか。

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

その博物館は訪問するだけの価値がある。

Müze ziyaret etmeye değer.

その博物館はいってみる価値がある。

Parkı ziyaret etmedin mi?

その公園に行かなかったのですか。

Onu yarın ziyaret edeceğim.

明日彼を訪ねるつもりだ。

Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

明日一度医者へ行こう。

Sen yarın ziyaret edeceğim.

明日あなたを訪問します。

Yarın sizi ziyaret etmeyecek.

明日、彼はあなたを訪問しないでしょう。

O kimseyi ziyaret etmedi.

彼女は昨日誰も訪問しませんでした。

O, öğretmeni ziyaret etti.

彼女はその教師を訪問した。

Dün ebeveynlerini ziyaret ettiler.

彼らは昨日両親を訪れた。

Onu ziyaret etmeye isteksizim.

彼の所に行くのは足が重い。

Beni ziyaret edeceğini umdum.

彼が私を訪問すると思った。

Amcasını ziyaret etmeyi düşünüyor.

彼はおじを訪ねようと思っている。

Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.

私はロンドンに行きたいと思っています。

Ben Kyoto'yu ziyaret edeceğim.

私は京都を訪れるつもりだ。

O, amcasını ziyaret edecek.

彼は叔父を訪れるつもりだ。

Dedemi bugün ziyaret etmemelisin.

今日はおじいちゃんに会わないほうがいいですよ。

Geçenlerde müzeyi ziyaret ettim.

先日、私は博物館を訪れました。

Hapishanede kocasını ziyaret etti.

彼女は刑務所にいる夫を訪れた。

Başkanken Japonya'yı ziyaret etti.

彼は大統領在職中日本を訪れた。

Kraliçe müzeyi ziyaret etti.

女王は博物館を訪問された。

Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

わたしは韓国を訪れたい。

Yarın sizi ziyaret edeceğiz.

私たちは明日、あなたのところを訪問します。

Kyoto ziyaret etmeye değer.

- 京都は訪れる価値がある。
- 京都は見物する価値がある。

Büyükannemi hastanede ziyaret ediyorum.

入院中の祖母のお見舞いに行くんです。

Yarın onu ziyaret edeceğim.

私は明日彼女を訪ねるつもりです。

Zaten Amerika'yı ziyaret ettim.

私は前にアメリカへ行ったことがあります。

Dün onu ziyaret ettim.

私は昨日彼を訪問した。

Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

私は医者に行かなければならない。

Epeyce yer ziyaret ettik.

私たちはかなりいろんな所を訪ねました。

Sizi ziyaret etmek istiyorum.

私はあなたを訪ねたいものです。

İmparatoriçe, Avustralya'yı ziyaret ediyor.

皇后はオーストラリアを訪問中である。

Bizi yarın ziyaret edin.

明日、私を訪ねてきなさい。

Tom'u ziyaret etmek istiyorum.

トムに会いに行きたいの。

Hastanede onu ziyaret ettim.

入院中の彼のお見舞いに行ってきたんだ。

Seni ziyaret edeceğim, John

ジョン、君にあてよう。

Seni tekrar ziyaret edeceğim.

いずれ改めてお伺いいたします。

Amerika'dan ziyaret ettiğinizi anlıyorum.

アメリカからいらっしゃっているそうですね。

Doğduğu köyü ziyaret ettim.

私は彼が生まれた村を訪れた。

Dün Tony'yi ziyaret ettim.

私は昨日トニー君を訪れた。

Sanırım onu ziyaret etmelisin.

君は彼を訪問した方がよいと思う。

Beni yarın ziyaret edebilirsin.

明日会いに来てください。

Beni bazen ziyaret eder.

彼はときどき私をたずねてくる。

O, Paris'i ziyaret ediyor.

彼女はパリを訪れている。

Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.

もう一度奈良を訪れたなら私は4回訪れたことになります。

- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.

私はイギリス各地を見物した。

- O asla onu ziyaret etmedi.
- O, onu hiç ziyaret etmedi.

彼女は一度も彼のもとを訪れたことがない。

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

ルーシーはときどきメイを訪ねます。

- Sık sık onu ziyaret ederim.
- Ben sık sık onu ziyaret ederim.

私はたびたび彼を訪ねます。

Bu evlerden birini ziyaret etsek

これらの家庭を訪ねるとしたら

Geçen hafta müzeyi ziyaret ettik.

先週私たちは、博物館を訪れた。

Hafta sonunda birbirimizi ziyaret ederdik.

週末にはいつもお互いの家を訪ねたものだ。

O müzeyi ziyaret etmeye değer.

- その博物館は訪れて見るだけの価値がある。
- あの博物館はくるに値する。
- この美術館は訪問に値する。

Ziyaret etmeden önce sizi ararım.

君のところへ行く前に電話をかけます。

Bugünlerin birinde seni ziyaret edeceğiz.

近いうちにお宅にうかがいます。

Okinawa'yı ziyaret ettiğimizde kuşu gördük.

沖縄を訪れた時私たちはその鳥を見た。

Doktor günaşırı onu ziyaret eder.

医者は1日おきに彼女をみにくる。

Avrupada iken Roma'yı ziyaret etti.

ヨーロッパにいる間に、彼女はローマを訪れた。

Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.

もし時間が許せば博物館を訪れたい。

Başka ülkeleri ziyaret edecek misiniz?

- ほかの国を回りますか。
- ほかの国にも旅行しますか。

New York ziyaret etmeye değer.

- ニューヨークは訪れる価値がある。
- ニューヨークは行ってみる価値がある。
- ニューヨークは訪れるに値する。

Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.

その旅行の目的はおばあちゃんを訪ねることでした。

Yeri tekrar tekrar ziyaret ettim.

その場所を私は何回も訪れた。

O çocuk beni ziyaret ederdi.

その少年は私をひょっこり訪ねてきたものでした。

Bugünlerde evini ziyaret edebilir miyim?

そのうちお宅にお伺いしてもいいでしょうか。

Kyoto'yu ziyaret etmeni şiddetle öneriyorum.

ぜひ京都を見物されるようおすすめします。

Gel ve bizi ziyaret et.

ぜひ、遊びにおいでください。

Yarın seni ofisinde ziyaret edeceğim.

あす事務所にあなたをお訪ねしましょう。

Lütfen yarın beni ziyaret et.

明日私を訪ねて下さい。

Yarın bazı tapınakları ziyaret edelim.

明日は、寺巡りをしよう。

Seni yarın mutlaka ziyaret edeceğim.

明日、きっと君を訪ねます。

Ben büyükannemin evini ziyaret ettim.

僕はおばあちゃんの家を訪ねたんだ。

Babam hastanedeki amcamı ziyaret etti.

父は入院中のおじを見舞いにいった。

Hastalığım yüzünden bugün ziyaret edemedim.

病気のために本日は伺うことができませんでした。

Beni ziyaret etmeyi ilke edindi.

彼女は必ず私を訪ねてくれた。

O beni ziyaret edeceğini söyledi.

彼女はお伺いしますと返事した。

O, günaşırı bizi ziyaret eder.

彼女は1日おきに訪ねてくる。