Translation of "Uzaklaştı" in German

0.009 sec.

Examples of using "Uzaklaştı" in a sentence and their german translations:

- O gitti.
- O uzaklaştı.
- Uzaklaştı.

- Er ging.
- Er ist gegangen.

Köpek uzaklaştı.

Der Hund ging weg.

Maymun uzaklaştı.

Der Affe entkam.

O uzaklaştı.

Er ging weg.

Tom uzaklaştı.

Tom ging weg.

Leyla uzaklaştı.

Layla ist weggezogen.

Haliçten iyice uzaklaştı.

Weit von der Mündung entfernt.

Tom kapıdan uzaklaştı.

Tom trat von der Tür weg.

Tom arabayla uzaklaştı.

Tom fuhr weg.

Tom aceleyle uzaklaştı.

Tom eilte davon.

Tom gruptan uzaklaştı.

Tom entfernte sich von der Gruppe.

Konuşmacı konudan uzaklaştı.

Der Redner schweifte vom Hauptthema ab.

Hırsız para ile uzaklaştı.

Der Dieb entkam mit dem Geld.

O, yavaşça benden uzaklaştı.

Sie hat sich ganz langsam von mir entfernt.

Köpek suyu içip uzaklaştı.

Der Hund trank Wasser und ging weg.

Arabaya bindi ve uzaklaştı.

Er stieg ins Auto und fuhr weg.

Sonra inanılmaz bir hızla uzaklaştı.

dann flitzte sie unglaublich schnell davon.

O, bisikletine bindi ve uzaklaştı.

- Sie stieg auf ihr Fahrrad und fuhr weg.
- Sie stieg auf ihr Motorrad und fuhr weg.

Tom bisikletine bindi ve uzaklaştı.

Tom stieg auf sein Fahrrad und fuhr davon.

Tom arabasına döndü ve uzaklaştı.

Tom stieg wieder in sein Auto und fuhr weg.

Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.

Dan stieg in seinen Wagen und fuhr weg.

Tom motosikletine bindi ve uzaklaştı.

Tom stieg auf sein Motorrad und fuhr davon.

Tom arabaya bindi ve uzaklaştı.

Tom stieg in den Wagen und fuhr davon.

Tom arabasını çalıştırdı ve uzaklaştı.

Tom startete seinen Wagen und fuhr davon.

Tom arabayı çalıştırdı ve uzaklaştı.

Tom startete den Wagen und fuhr davon.

Tom arabasına bindi ve uzaklaştı.

- Tom stieg in seinen Wagen und fuhr davon.
- Tom setzte sich in seinen Wagen und fuhr weg.
- Tom stieg ins Auto und fuhr weg.

Kalan kabukları bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.

…lässt die restlichen Muscheln fallen und düst weg.

Tom arabaya bindi ve onlar uzaklaştı.

Tom stieg in den Wagen, und sie fuhren los.

Tom arabasına bindi ve çabucak uzaklaştı.

Tom stieg in sein Auto und fuhr schnell davon.

Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.

Tom setzte sich auf den Fahrersitz und fuhr los.

Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.

Seine Suche hat ihn von der schützenden Gruppe fortgeführt.

Uçak havalandı ve kısa sürede gözden uzaklaştı.

- Das Flugzeug startete und war schon bald außer Sichtweite.
- Das Flugzeug startete und war schon bald außer Sicht.

Tebriklerimize rağmen, o kaşlarını çattı ve uzaklaştı.

Trotz unserer Glückwünsche schaute er mürrisch drein und wandte sich ab.

Ona kibarca teşekkür etti ve aceleyle uzaklaştı.

- Er dankte ihr überaus höflich und eilte davon.
- Er bedankte sich bei ihr sehr höflich und ging schnell fort.

Tom uzaklaştı ve çok geçmeden siste kayboldu.

Tom ging davon und verschwand alsbald im Nebel.

Tom arabasına bindi, kapıyı kapattı ve uzaklaştı.

Tom stieg in seinen Wagen, schloss die Tür und fuhr davon.

Tom ve Mary zıt yönlerde yürüyerek uzaklaştı.

Tom und Maria gingen in entgegengesetzten Richtungen weg.

Tom Mary ile arabaya bindi ve uzaklaştı.

Tom stieg mit Maria in den Wagen, und die beiden fuhren davon.

O birçok kez bize doğru baktı ve uzaklaştı.

Er schaute mehrere Male zu uns zurück und ging fort.

- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya bindi ve arabayla uzaklaştı.
- Tom çantalarını bagaja koydu, sonra arabaya atladı ve uzaklaştı.

Tom stellte seine Taschen in den Kofferraum, sprang in den Wagen und fuhr los.

Tom Mary'ye bir öpücük yolladı, arabasına bindi ve uzaklaştı.

Tom hauchte Maria einen Kuss zu, stieg in seinen Wagen und fuhr davon.

O an zaman benden artık uzaklaştı ben zaman içerisinde ilerledim

Zu dieser Zeit war er von mir weg, jetzt habe ich mich im Laufe der Zeit weiterentwickelt