Translation of "Ebeveynlerine" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Ebeveynlerine" in a sentence and their japanese translations:

Ebeveynlerine karşılık vermemelisin.

君はあんなふうに親に口答えすべきではない。

Başarısını ebeveynlerine bildirdi.

彼女は自分の成功を両親に知らせた。

Onu ebeveynlerine söylememelisin.

両親にその事を言わなくてもいいね。

Ebeveynlerine itaat etmelisin.

- 両親の言うことを聞きなさい。
- 両親には従うべきだ。
- 君は両親に従うべきだ。

Dün ebeveynlerine rastladım.

きのう、あなたの両親に会いました。

Ebeveynlerine bağımlı olmamalısın.

親をあてにしてはいけない。

O, ebeveynlerine yazdı.

彼は両親に手紙を書いた。

Onu ebeveynlerine gösterdin mi?

それをご両親に見せましたか。

Çocuk tamamen ebeveynlerine bağımlıydı.

その男の子は両親に完全に頼っている。

Onun ebeveynlerine bakmasını istedi.

彼女は、彼に両親の面倒をみてもらいたかった。

Onlar ebeveynlerine itaat etmediler.

彼らは両親に従わなかった。

O, ebeveynlerine bir yüktü.

彼は、両親の負担になった。

O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.

彼女はまだ両親に頼っている。

Ebeveynlerine karşı saygılı olmalısın.

親に対して敬意を表さなければ行けない。

O, nadiren ebeveynlerine yazar.

彼はめったに両親に手紙を書かない。

O, beni ebeveynlerine tanıttı.

彼は私を彼の両親に紹介した。

Lütfen bunu ebeveynlerine söyleme.

これは親には言わないで下さい。

Ebeveynlerine saygı duyuyor musun?

あなたは両親を尊敬していますか。

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmeliler.

- 子たる者すべからく親の命に従うべし。
- 子どもは親の言うことを聞くものなんだよ。

Bunu ebeveynlerine söylemek zorunda değilsin.

そのことは親に言わなくていいですよ。

O, ebeveynlerine karşı çıkmış olamaz.

彼が両親に逆らったはずがない。

O sık sık ebeveynlerine yazar.

彼は両親によく手紙を書く。

O artık ebeveynlerine bağlı değil.

彼はもはや両親には頼っていなかった。

Ebeveynlerine çok fazla bel bağlama.

あまりご両親を頼りすぎてはいけないよ。

O asla ebeveynlerine karşı gelmez.

彼は決して両親に逆らわない。

Kız, ebeveynlerine Tokyo'daki üniversite hayatından bahsetti.

その少女は両親に東京での大学生活について話した。

O ayda bir kez ebeveynlerine yazar.

彼は両親に月に1度手紙を書く。

O sık sık Japonya'daki ebeveynlerine yazar.

彼はたびたび日本の両親に手紙を書きます。

Ebeveynlerine göre yaşamak için çok çalıştı.

彼は両親の期待に応えようと懸命に努力した。

O şimdi ebeveynlerine bir mektup yazıyor.

彼は今両親に手紙を書いています。

Tom her zaman ebeveynlerine itaat eder.

トムさんはいつも親が言う事に従うわけではないです。

Tom testte F aldığını ebeveynlerine söylemedi.

トムさんは両親から試験に赤点をとれたことを隠しました。

O, haftada bir kez ebeveynlerine yazar.

彼女は週に1度両親に手紙を出す。

Çocuklar yiyecek ve giyecek için ebeveynlerine bağlı.

- 子供は衣食を親に頼っている。
- 子供たちは、食べ物と着る物を親に頼っている。

Her halukârda ebeveynlerine itaat etsen iyi olur.

とにかく君は両親にしたがった方がいい。

O, başı belaya girdiğinde yardım için ebeveynlerine döndü.

- 困難に陥ったとき、彼は両親に助けを求めた。
- 困難に、彼は両親に助けを求めた。

Dick ebeveynlerine bağlıydı fakat o şimdi onlardan bağımsız.

デイックは両親に養ってもらっていたが、今は両親から独立している。

38 yaşında olması gerçeğine rağmen, o hâlâ ebeveynlerine bağımlı.

彼は38歳なのに両親に頼りきりです。

- Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Tom geçimini hala ebeveynlerinden mi sağlıyor?

トムはまだ、彼の両親に依存しているのですか。

Ne kadar meşgul olursa olsun, ayda en az bir kez ebeveynlerine yazar.

彼はどんなに忙しくても、月に少なくとも一度は故郷の父母に便りをします。

- Onlar her zaman anne ve babalarına itaat etmiyorlar.
- Ebeveynlerine her zaman itaat etmezler.

彼らはいつも両親に従うとは限らない。

- Ebeveynlerine karşı çok nazik olamazsın.
- Anne-babanızın hakkını asla ödeyemezsiniz.
- Ana-baba hakkı ödenmez.

- 両親に対してはどんなに優しくしてもしすぎることはない。
- 両親に対してはどんなにやさしくてもやさしすぎることはない。