Translation of "Istedi" in Chinese

0.014 sec.

Examples of using "Istedi" in a sentence and their chinese translations:

Gömleklerini yıkatmak istedi.

他想要把他的襯衫洗乾淨。

O ne istedi?

他想要什么?

Mary kanıt istedi.

玛丽想要证据。

Tom yiyecek istedi.

汤姆要食物。

- Tom Mary'yi teselli etmek istedi.
- Tom Meryem'i rahat ettirmek istedi.
- Tom Meryem'i ferahlatmak istedi.

Tom是想着去安慰Mary的。

- Ona kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Onun kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Ondan kendisini sevdiğini söylemesini istedi.

她想他跟她說我愛你。

Öğretmenimiz sessiz olmamızı istedi.

老師要我們保持安靜。

O benim gelmemi istedi.

她想我來。

O benim yardımımı istedi.

她向我求助。

O biraz para istedi.

他要了一些錢。

Tuzu ona vermemi istedi.

他让我把盐递给他。

O, müdürü görmek istedi.

她要求要見見經理。

O, arkadaşından yardım istedi.

他尋求他的朋友的幫助。

Babam konsere gitmemi istedi.

父亲让我去演唱会。

Tom beni görmek istedi.

汤姆想见我。

Tom beni cezalandırmak istedi.

汤姆要惩罚我。

Tom veda etmek istedi.

汤姆想说声再见。

O, ondan yardım istedi.

她向他求助。

O benden yardım istedi.

她向我求助。

Tom kapıyı kapatmamı istedi.

汤姆让我把门关上。

Tom benden numaramı istedi.

汤姆问我我的电话号码。

O, arkadaşlarından yardım istedi.

他尋求他的朋友的幫助。

Kim onun gelmesini istedi?

谁让她来的?

Kirli çamaşırları yıkamak istedi.

她想洗脏衣服。

Tom, Avustralya'ya gitmek istedi.

汤姆想去澳大利亚。

O sessiz olmamızı istedi.

他要求我們安靜。

Sadako onu unutmak istedi.

貞子想忘掉它。

Tom, Mary'den tavsiyesini istedi.

Tom向Mary寻求建议。

Binlerce insan yanıtı bilmek istedi.

成千上万的人想要知道答案。

Mary oğlundan terbiyesini takınmasını istedi.

瑪麗要求她的兒子守規矩。

Ada halkı bizden yardım istedi.

来自岛上的居民向我们求助。

Onlar Kyoto'nun fotoğraflarını çekmek istedi.

他们想拍京都的照片。

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.

小猫想进来。

Tom onu yalnız bırakmamızı istedi.

汤姆要我们留他独自一人。

Tom gerçekten Boston'a gitmek istedi.

汤姆真的想要去波士顿。

Tom Mary'nin çalışmayı bırakmasını istedi.

湯姆要求瑪麗停止工作。

O onu gizli tutmamı istedi.

他要求我保存秘密。

Tomoko arkadaşlarının partisine gelmesini istedi.

智子邀請了朋友來參加她的派對。

Tom muhtemelen yüzmeye gitmek istedi.

湯姆可能想去游泳。

Tom Mary'nin yardım etmesini istedi.

湯姆向瑪麗求助。

Tom Mary'nin odasını görmek istedi.

湯姆想看看瑪麗的房間。

O onlara yardımcı olmak istedi.

- 过去,她想帮他们。
- 过去,她想帮她们。

Jane bir külah dondurma istedi.

珍想要一個冰淇淋甜筒。

Onun canı yürüyüşe çıkmak istedi.

她想去散步。

O ithalatta vergi azaltmak istedi.

他想要减少进口品的税。

Tom bir duş almak istedi.

汤姆想洗个澡。

Herkes pastadan bir parça istedi.

每个人都想分一点蛋糕。

Tom, Mary'den arabayı durdurmasını istedi.

湯姆讓瑪麗停住車。

Tom başka bir şey istedi.

湯姆想要別的東西。

Tom, Mary'nin eve gitmesini istedi.

汤姆想让玛丽回家。

Biri buraya gelmenizi istedi mi?

有人叫你來這嗎?

- Tom onu yapmanı ne zaman istedi.
- Tom ne zaman onu yapmanı istedi?

湯姆是甚麼時候讓你去做的?

Tom, bütün gün çalışıyordu, dinlenmek istedi.

工作了一整天的汤姆想要休息一下。

Her zaman Japonca eğitimi almak istedi.

他一直想學日語。

Tom herkesin onun öldüğünü düşünmesini istedi.

图姆要大家以为他死亡了。

O, bizim onu yalnız bırakmamızı istedi.

她要求我們別吵她。

Karım bu eski şapkayı atmamı istedi.

- 老婆叫我把這頂舊帽子丟掉。
- 老婆喊我把这些旧帽子扔掉。

Tom Mary'nin kendisini sevdiğini söylemesini istedi.

汤姆想让玛丽说爱他。

Tom Mary'yi daha iyi tanımak istedi.

汤姆想进一步了解玛丽。

Tom Mary'nin hemen terk etmesini istedi.

湯姆想要瑪麗馬上離開。

Tom Mary'nin onu yalnız bırakmasını istedi.

汤姆想让玛丽一个人从他身边离开。

Tom Mary'yi arabayla Boston'a götürmek istedi.

汤姆载玛丽去波士顿。

Tom nerede zerdeçal alabileceğini bilmek istedi.

汤姆想知道哪里能买到姜黄。

Annesinden ona yeni bir oyuncak almasını istedi.

汤姆请求妈妈给他买新玩具。

O, senin babana yazmaya devam etmemi istedi.

她叫我繼續寫信給你的父親。

Onun kendisiyle evlenmesini istedi fakat o reddetti.

他向她求婚,但她卻拒絕了。

O, onun ona öncelikli tedavi vermesini istedi.

他请求她给予优待。

Roy'u gördüm ve bunu sana iletmemi istedi.

我见了罗伊,他叫我把这个转交给你。

Tom Mary ile yüz yüze konuşmak istedi.

汤姆想和玛丽面对面交谈。

Tom erken çıkmak için Mary'nin iznini istedi.

汤姆请玛丽允许他早走。

Tom daha iyi bir öğretmen olmak istedi.

汤姆想做个更好的教师。

Tom babasının ayak seslerini takip etmek istedi.

汤姆想追随他父亲的脚步。

Mary'nin kendisiyle evlenmesini istedi, ve o kabul etti.

他向她求婚,而她同意了。

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

政治家以揭露政府官员的腐败来推动改革。

Tom seninle Boston'a gitmeyi planlamadığını sana söylememi istedi.

汤姆让我告诉你他没有计划和你一起去波士顿。

Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.

汤姆叫玛丽买一份礼物给约翰。

Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla gelmemi istedi.

教师用手指指着我,要我跟她走。

- Mike rahatsız edilmemesini istedi.
- Mike rahatsız edilmemesini rica etti.

邁克要求不要被打擾。

Tom Meryem'den telefon numarasını istedi, fakat o vermeyi reddetti.

汤姆想要玛丽的电话号码但是被拒绝了。

Tom çocukları ile yürüme yerine evde kalmayı ve dinlenmeyi istedi.

汤姆想待在家休息而不是和他的孩子们出去远足。

Tom Mary'nin onunla evlenmesini istedi, ama o onun önerisini geri çevirdi.

汤姆向玛丽求婚,但是她拒绝了。