Translation of "şişman" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "şişman" in a sentence and their japanese translations:

- Şişman değilsin.
- Şişman değilsiniz.

君、太ってないよ。

Şişman görünüyorsun.

太って見えるよ。

Sen şişman değilsin.

君、太ってないよ。

Sanırım Tom şişman.

トムって太りすぎだと思う。

- Benim şişman olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben şişman mıyım?

- 私って太ってると思う?
- 私は太っていると思いますか?
- 私、太ってる?

Onların sığırlarının hepsi şişman.

- 家畜はみんなまるまるしている。
- 彼らの牛はみんな太っている。
- 彼らの畜牛はみなよく肥えている。

İriydi, ona şişman denemez.

彼は太っていると言えないまでも大柄だった。

Tom bana şişman dedi.

トムにデブって言われた。

Sen lisedeyken şişman mıydın.

高校のとき太ってた?

O kedi oldukça şişman.

あの猫はかなり太ってる。

Gül ve şişman ol.

笑って太れ。

Biraz şişman olduğu için diyette.

彼は太りすぎているのでダイエット中です。

Onu son gördüğümden daha şişman.

彼はこの前あったときより太っている。

Amcam zayıf fakat teyzem şişman.

叔父はすらっとしているが、叔母は太っている。

Şişman insanlar genellikle çok terler.

肥えた人は概してよく汗をかく。

Amcam zayıf ama teyzem şişman.

叔父はすらっとしているが、叔母は太っている。

Tom Mary kadar şişman değil.

トムはメアリーほど太ってないよ。

O eskisi kadar şişman değil.

彼は以前ほど太ってない。

Şişman kadın bir maymun tutuyordu.

- デブっている彼女は、猿を抱きかかえていた。
- その太った女性は猿を抱きかかえていた。

Şişman tavuklar birkaç yumurta yumurtlarlar.

肥えた鶏は卵を産まない。

Kendinizin şişman olmasına izin vermeyin.

太らないようにしなさいね。

Şu adam zayıf ama karısı şişman.

その男はやせているが、彼の妻は太っている。

O, orta yaşlı şişman bir kadındır.

彼女は中年デブだ。

Bu elbise beni şişman gösterir mi?

- このドレス、太って見えるかな?
- このドレスだと太って見える?

John hızlı koşamayacak kadar çok şişman.

ジョンは速く走るには太りすぎている。

Bakıp da çok kahve tenli, çok şişman,

人の目からすると 肌が褐色すぎ 太りすぎで

O, şişman olduğu için kilo vermek istiyor.

彼女は肥満なので体重を減らしたいと思っている。

Şişman olmak benim için ciddi bir sorundur.

太っているのが私の切実な問題です。

Bütün şişman insanların diyet yapması gerektiğini düşünüyorum.

太っている人はみんなダイエットすべきだと思う。

Bu elbise senin şişman görünmene sebep oluyor.

あのドレスを着ると君は太っているように見えるよ。

Şişman kadın şarkı söyleyene kadar opera bitmedi.

太った女性が歌うまでオペラは終わらない。

Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.

ここだけの話だけれど、あの太った見苦しい魔女は減量中なのだ。

Çok şişman olduğun için bir rejime başlamalısın.

太りすぎだから、あなたはダイエットをしなければいけません。

Çok şişman olmak birinin sağlığı için iyi değildir.

ふとりすぎることは健康によくない。

Adam kendi başına hareket edemeyecek kadar çok şişman.

その男は太りすぎていて1人では動けなかった。

Şu şişman kız çok fazla şekerli yiyecek tüketiyor.

その太った女の子は砂糖の多い甘い物を食べ過ぎています。

O diyet yapmasına rağmen, hâlâ çok şişman kaldı.

彼は減食したが、それでもまだ相変わらずとても太っていた。

Şişman kız çok şekerli bir sürü şekerleme yiyor.

その太った女の子は砂糖の多い甘い物を食べ過ぎています。

Senin ve benim aramda, şişman çirkin adam diyette.

ここだけの話だけど、あの太った醜い男は減量中なのだ。

Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.

ベスは言い返しましたが、お母さんは彼女にものすごく太りすぎていると注意しました。

Şişman beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onların ikisini uykulu gözlerle izledi.

太った白い猫が塀に座って、眠そうな目で二人を見ていました。

Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.

ジェーンは太ってるし、態度も悪いし、煙草もぷかぷか吸うし。でも、ケンは彼女のことを可愛くてチャーミングだと思ってるんだな。『あばたもえくぼ』っていうけど、まさにそれだな。