Translation of "Dedi" in Korean

0.004 sec.

Examples of using "Dedi" in a sentence and their korean translations:

dedi dev

거인은 외쳤죠.

"Tabii ki." dedi.

아이는 "그럼요."라고 대답했습니다.

Sonra dedi ki

그 사람이 말했어요.

Bana dedi ki: "Mo...

제 아내는, "여보...

Dedi ki, "Sana bayıldılar

그는 말했죠, "당신이 맘에 든데요.

Bazıları bana dedi ki

사람들은 저에게

Birisi, “İngilizce bilmiyorlar,” dedi.

주변에서 "그 사람들 영어 못해요." 라고 말하길래

Papa'ya İsa karşıtı dedi

교황이 적그리스도라는 내용의 인쇄물을 만들었죠.

İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.

3/4 정도의 사람들이 들어본 적 없다고 답해요.

Dedi ki, "bana ait olan"

그녀는 말했어요. "난 쉴 곳을 찾고 있어요.

Herkes "Bu işe yaramaz." dedi,

모든 이들이, "그렇게는 안될걸." 이라며 비아냥댔죠.

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

그의 편집자 중 한 명이 저에게 말했죠.

"Proje nedeniyle, çok eğlenceliydi."dedi.

그녀는, "이 프로젝트때문에, 너무 즐거웠거든."

''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.

친구가 말하길 "덴마크 국회 의원을 공격하지야 않겠지."

Ama dünya hep var olacak, dedi.

지구는 이곳에 머물러 존재한다고 그녀는 말했습니다.

David bana baktı ve şöyle dedi:

데이비드가 절 보고 말했죠.

"Senin de bildiğin gibi, vitilargon olmasaydı" dedi--

"사실, 당신이 '백번증'에 걸리지 않았다면,"

"Evet, 32 yaşında bir oğlum var." dedi.

답하시더군요. "예, 32살 먹은 아들이 있어요."

Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız, Hamdi, sorun değil.

"함디, 무슨 말인지는 알겠는데요. 외벽은 칠할게요.

Kucağında bir kaç güzel gün geçirmenizi dilerim" dedi.

어머니 갠지스 강 무릎에 앉도록 며칠 더 허락해 주신 것을요."

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve birden dedi ki,

엄마는 흐느끼기 시작했고 곧이어 말했습니다.

Ona şimdi ne yapmak istediğini sordum ve dedi ki,

제가 다음에 무엇을 하고 싶은지 묻자,

Tüm dünyada kadınlar daha önemli sorunlarla ilgilenmiyorlar mı?" dedi.

"전 세계적으로 여성들이 겪고 있는 더 중요한 문제들이 많잖아요?"

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

제 친구 중 하나가 말하길, "넌 최고의 우주비행사가 될 거야."

O da: "Bak, körlük konusunda anlaştık, ama bunda değil" dedi.

그가 말했죠. " 당신은 장님에게 동의했지 이 상황에 한 건 아니오."

çünkü siz bana kendime duyduğum sevgiden daha çoğunu gösterdiniz." dedi.

절 더 사랑하시는 것 같아서 제가 법정에 돌아왔습니다."

Ve dedi ki, "Ah, evet, harika bir soru, bu çok kolay.

그는 이렇게 대답했어요. "좋은 질문이네요, 정말 쉬워요.

Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.

한 친구는 이렇게 말했죠, "내가 본 가장 지각 있는 아기같아."

Yani kısacası onları bir odaya koydu ve dedi ki '' Bakın, şimdiden itibaren, size büyümek

그러니까, 그 사람들과 방안에서 이야기하기를, "어이 보소, 지금부터 성장에 필요한 모든 것을