Translation of "Dedi" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Dedi" in a sentence and their chinese translations:

"Bak." dedi.

“看啊!” 她说道。

- O "Ben Kanada'dan geldim" dedi.
- "Kanadalıyım" dedi.

他说:“我是加拿大来的。”

- O, "bana güven" dedi.
- "Bana güven." dedi.

“相信我。”他说。

O, "ağlama." dedi.

"不要哭", 她說。

O ne dedi?

她说了什么?

Kadına merhaba dedi.

他向那位女士问好。

Tom ne dedi?

汤姆说了什么?

"Saat dokuz" dedi.

他说,“九点了”。

"Hoşça kal!" dedi.

她说:“再见”。

"Bana güven." dedi.

“相信我。”他说。

"Bir dahaki sefere" dedi.

"下次。"他说道。

Tom "Geri döneceğim." dedi.

“我会回来,”汤姆说。

O neredeyse "bilmiyorum" dedi.

她差點要說「我不知道」了。

Öğretmen: "Tabii ki." dedi.

老师说:“当然可以。”

"Doktor olmak istiyorum" dedi.

他說:「我想成為醫生。」

O, bana "Gidelim" dedi.

"咱們走吧,"他對我說。

O bana Ichiro dedi.

他叫我一郎。

"Çok fazla konuşuyorsun." dedi.

- “你说得太多了,”他说道。
- "你說得太多了。"他說。

"Cüzdanımı kaybettim," dedi John.

“我丢了钱包。”约翰叹息道。

O, "bana güven" dedi.

“相信我。”他说。

Papaz Allah bizim kurtuluşumuzdur dedi.

“天主是我们的救援。”,牧师说。

- O ne dedi?
- Ne söyledi?

她说了什么?

Oğullarımdan biri bana dedi ki ...

我的一个儿子对我说...

O "Ben Kanada'dan geldim" dedi.

他说:“我是加拿大来的。”

"Kısa bir mola verelim." dedi.

他說:「我們休息一下。」

O "Bilimci olmak istiyorum." dedi.

他說:“我想成為科學家。”

O ansızın sana aptal dedi.

他竟然叫你笨蛋。

O bana 'Seni seviyorum' dedi.

她对我说,“我喜欢你”。

Öğretmen, şimdi yola çıkalım, dedi.

老师说:“咱们现在就出发。”

O kendi kendine "çok mutluyum." dedi.

她对自己说:“我很幸福”。

Tom "Bu bir kadının işi" dedi.

“那是女人的工作,”汤姆说。

Kendi kendine "Sonra nereye gideceğim?" dedi.

她自言自語地說:「我接著該到哪兒去呢?」

O ona fısıldayarak "Seni seviyorum." dedi.

他壓低嗓門對她說:「我愛你。」

"Ben yarayı incelemem gerekiyor" dedi doktor.

“我必须检查下伤口,”医生说道。

Asker "umarım Noel için yurda döneceğiz", dedi.

士兵说道:“我希望圣诞节时我们能在家里。”

O bana çocuklar küçük hayvanlar gibidir dedi.

他对我说:“孩子们就像动物一样。”

Karl Marx "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!" dedi.

卡尔马克思说了:“全世界无产者,联合起来!”

- O ne söyledi?
- O ne dedi?
- Ne söyledi?

他说了什么?

O "Ben onu beş gün önce gördüm" dedi.

他说:“我五天前见过她。”

O günde 200 kilometre koşabilirim dedi ve yaptı.

他說他會在一天內跑 200 公里,而真的做到了。

"30 Yuan bu oda için oldukça pahalı," dedi.

「這麼狹小的房間要三十元實在是太貴了。」他想。

Sigara içen adam "O artık buraya gelmez" dedi.

那个抽烟的男人说:他再也不来了。

Rüyamda, Putin Hu Jintao'ya,"Kırgızistan'a yardım etmeliyiz" dedi.

普京对胡锦涛说:“咱们必须帮吉尔吉斯斯坦”……不过那只是在我梦里的情形。

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.

有人告訴過我,我們每抽一根煙,壽命就會縮短七分鐘。

Bana üzgün biçimde "Hayatta olup olmamam gerektiğinden emin değilim" dedi.

他难过的对我说: "我很犹豫我是否应该活下来".

"Tamam, tamam," dedi doktor. "Ben kesinlikle ona bir göz atacağım.

"好的, 好的" 醫生說。"我一定檢查她。"

Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.

我父親總是說天助自助者。

- "Beni eve götürebilir misin?" diye sordu.
- "Beni eve götürür müsünüz? dedi.

"你介意送我回家嗎?" 她說。