Translation of "Istemediğini" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Istemediğini" in a sentence and their hungarian translations:

Karıştırılmak istemediğini düşündüm.

Gondoltam, nem akarsz belekeveredni.

Benimle konuşmak istemediğini biliyorum.

Tudom, hogy nem akarsz beszélni velem.

Başkan olmak istemediğini söyledi.

Azt mondta, hogy nem akar elnök lenni.

Tom bizimle gitmek istemediğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy nem akar velünk jönni.

Tom rahatsız edilmek istemediğini söyledi.

Azt mondta Tomi, nem akarja, hogy zavarják.

Tom seni beklemek istemediğini söylüyor.

Azt mondja Tomi, nem akar várni rád.

Tom onu yapmak istemediğini söylüyor.

Tom azt mondja, nem akarja azt tenni.

Tom onu yapmak istemediğini söyledi.

Azt mondta Tomi, nem akarta ezt tenni.

Neden onu yapmayı istemediğini anlamıyorum.

- Nem értem, miért nem akarja.
- Nem fér a fejembe, hogy miért nem akarja megtenni.

Artık benimle konuşmak istemediğini nihayet anladım.

Végül megértettem, hogy nem akarsz beszélni velem többet.

Tom'un neden onu yapmak istemediğini anlamıyorum.

Nem értem, hogy Tom miért ne akarná ezt megtenni.

Neden onu burada istemediğini Tom'a söyledin mi?

Elmondtad már Tomnak, miért nem szeretsz te itt?

Tom neden kalmak istemediğini sana söyledi mi?

Mesélte már Tomi, hogy miért nem akar maradni?

Tom bana onunla Boston'a gitmek isteyip istemediğini sordu.

Tom megkérdezte, hogy akarok-e Bostonba menni vele.

Tom onun partisine gelmek isteyip istemediğini bilmek istiyor.

Tom szeretné tudni, hogy szeretnél-e jönni a bulijára.

Tom, Mary'nin neden onu yapmak istemediğini zaten biliyor.

Tom már tudja, hogy Mari miért nem akarja azt megtenni.

Tom, Boston'a neden onunla birlikte gitmesini istemediğini Mary'ye anlatmadı.

Tom nem mondta el Marinak, hogy miért nem akarta, hogy vele menjen Bostonba.

Tom karnının ağrıdığını ve canının bir şey yemek istemediğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy fáj a hasa és nincs kedve enni semmit sem.

O bana ilk ve son kez beni tekrar görmek istemediğini söyledi.

Világosan értésemre adta, hogy többé nem akar engem látni.

- Tom'un seninle konuşmak istemediğini göremiyor musun?
- Tom seninle konuşmak istemiyor, anlayamıyor musun?

Nem veszed észre, hogy Tom nem akar veled beszélni?