Translation of "Gitmeye" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Gitmeye" in a sentence and their hungarian translations:

Gitmeye korkuyorum.

Félek menni.

Gitmeye isteksizim.

Nem szívesen megyek.

O gitmeye isteksizdi.

Nem volt hajlandó menni.

Gitmeye hazır mısın?

- Befejezted?
- Végeztél?

Neredeyse gitmeye hazırım.

Most készülök indulni.

Ben gitmeye korkuyorum.

Félek menni.

Gitmeye devam et.

Folytasd!

Nereye gitmeye çalışıyorsun?

Most meg hová akarsz menni?

O, oraya gitmeye korkuyordu.

Félt odamenni.

O, İngiltere'ye gitmeye kararlıydı.

Elhatározta, hogy Angliába megy.

Onunla gitmeye niyet ettim.

Gondoltam, hogy vele megyek.

Hacılarla gitmeye karar verdim.

Elhatároztam, hogy elmegyek a zarándokokkal.

Tom alışverişe gitmeye niyetleniyor.

Tom boltba szeretne menni.

Doğru gitmeye devam et.

Menj tovább egyenesen!

Ruhun cehenneme gitmeye mahkûm.

A lelked a pokolra van kárhoztatva.

Seninle gitmeye karar verdim.

Úgy döntöttem, veled megyek.

İşe yürüyerek gitmeye alışkınım.

Gyalog szoktam munkába járni.

Tom Boston'a gitmeye karar verdi.

Tom elhatározta, hogy Bostonba megy.

Tamamen toparlandım ve gitmeye hazırım.

Mindent becsomagoltam és kész vagyok az indulásra.

Tom'a gitmeye hazır olduğumu söyle.

Mondd meg Tominak, hogy készen állok az indulásra.

Ben heyecanlıyım ve gitmeye hazırım.

Izgatottan várom az indulást, és készen állok.

Tom yürüyerek gitmeye karar verdi.

Tom úgy döntött, hogy gyalog megy.

Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.

Még azon voltam, hogy kimegyek külföldre.

Bir yere gitmeye ihtiyacınız var mı?

Elvigyelek valahova?

Sanırım zaten toparlandın ve gitmeye hazırsın.

Gondolom, már bepakoltál és kész vagy az induláshoz.

Korkarım ki işler kötüye gitmeye başlayacak.

Félek, hogy a dolgok rosszabbodnak.

Biraz daha ileriye gitmeye karar verdim.

Úgy döntöttem, hogy egy kicsit tovább megyek.

Ne yazık ki gitmeye başlamak zorundayım.

Sajnos indulnom kell.

Tom eve erken gitmeye karar verdi.

Tom úgy döntött, hogy korán hazamegy.

O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.

Eldöntötte, hogy Párizsba megy, hogy festeni tanuljon.

Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.

A rossz idő ellenére úgy döntöttek, hogy kocsival mennek.

Bu mezgitleri kuzeye gitmeye ve daha soğuk bölgeleri aramak için

Talán ez az egyik fő oka annak, ami a tőkehalakat északra űzi,

- Onunla sinemaya gitmeye çekindim.
- Onunla birlikte sinemaya gitmek için tereddüt ettim.

Vonakodtam moziba menni vele.

O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.

Azt tanácsolta neki, hogy menjen a rendőrségre, de ő félt ettől.

- Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
- Sinemaya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.

Inkább otthon maradnék, mint hogy moziba menjek.