Translation of "Budur" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Budur" in a sentence and their hungarian translations:

Durum budur.

Ez a helyzet.

Sistem budur.

- Ez a rendszer.
- A rendszer már csak ilyen.

Plan budur.

Ez a terv.

Çözüm budur.

Ez a megoldás.

Aşk budur.

Ez szerelem.

Aklımda, liderlik budur;

Véleményem szerint, ez az, amiről a felelős kormányzás szól:

Tom'un korktuğu budur.

- Éppen ettől félt Tomi.
- Ez az, amitől félt Tomi.

Bütün yapabileceğim budur.

Ez minden, amit tehetek.

Bilmek istediğimiz budur.

- Ez az, amit tudni szeretnénk.
- Ez az, amit tudni akarunk.

Benim yapacağım budur.

Ezt fogom tenni.

Yapmanız gereken budur.

Ezt kell tenned.

Umarım hepsi budur.

- Remélem, ennyi.
- Remélem, hogy ez minden.

Mağarada bulduğum budur.

Ez az, amit a barlangban találtam.

Aradığım kitap budur.

Ez az a könyv, amit kerestem.

En ilginç budur.

Ez a legérdekesebb.

Tüm düşündüğüm budur.

Ez minden, amire gondolok.

Ona söylediğim budur.

- Ez az, amit mondtam neki.
- Ezt mondtam neki.

Burada olmamın nedeni budur.

Nem ezért vagyok itt.

Yapmam gereken şey budur.

Ezt kellett volna tennem.

En iyi yaptığım budur.

Ebben vagyok a legjobb.

Senin hakkında sevdiğim budur.

Ezt szeretem benned.

Onların tüm istediği budur.

Csak ennyit akartak.

Tüm sahip olduğum budur.

Ez minden, amim van.

Olduğunu düşündüğüm şey budur.

Szerintem ez történt.

Meşgul olmamın nedeni budur.

Emiatt vagyok elfoglalt.

Pilavı pişirme şeklimiz budur.

Mi így főzzük a rizst.

Söylemem gereken şey budur.

Ez az, amit el kellett volna mondanom.

Umduğum tam da budur.

Pont erre számítottam.

Tom'un bana verdiği budur.

Ezt adta nekem Tomi.

Standart budur; herkes böyle yapıyor.

Ez a szabvány, mindenki így csinálja.

Satın almak istediğim kitap budur.

Ez az a könyv, amit meg akarok venni.

- Hayat budur.
- Hayat böyle işte.

Ez az élet.

Zamanım olursa gideceğim yer budur.

Ide mennék, ha lenne rá időm.

Arkadaşlarımdan çoğunun bana dediği budur.

A legtöbb barátom így szólít.

"Benim aradığım budur! " diye haykırdı.

- - Pont ezt keresem! - kiáltott.
- - Pont ezt kerestem! -kiáltott.

Yalnız olmak istememenin nedeni budur.

Ez azért van, mert nem akarsz egyedül lenni.

Fakat aslında, yapmaları gereken de budur.

Lényegében pontosan ez a dolguk.

- Bütün bildiğim budur.
- Bütün bildiğim bu.

Ez minden, amit tudok.

Çocukları severim. Öğretmen olmamın nedeni budur.

Szeretem a gyerekeket. Ezért lettem tanár.

Açık ki, en önemli nokta budur.

- Nyilvánvalóan ez a legfontosabb pont.
- Világos, hogy ez a legfontosabb pont.

Bizim seni beraberimizde getirmemizin nedeni budur.

Ez az oka, hogy magunkkal hoztunk.

Adı Tom Fisher olan çocuk budur.

- Ez a fiú itt a Fisher Tomi.
- Na, ez a gyerek a Fisher Tomi.

Amerika'nın ihtiyacı olan şey tam olarak budur.

Amerikának pontosan erre van szüksége.

Buralarda işleri her zaman yaptığımız tarz budur.

- Nálunk mindig is így csinálták a dolgokat.
- Errefelé mi mindig így csináltuk a dolgokat.

Şu an sahip olduğum bütün para budur.

Ez minden pénz, amim most van.

Çalar saatim çalışmadı. Geç kalmamın nedeni budur.

Az ébresztőórám nem működött. Amiatt késtem el.

- Okumak istediğim kitap budur.
- Bu benim okumak istediğim kitap.

- Ez az a könyv, melyet el akarok olvasni.
- Ezt a könyvet akarom elolvasni.

- Bütün bildiğim budur.
- Bütün bildiğim odur.
- Bütün bildiğim bu.

Ez minden, amit tudok.

Bu her zaman burada olmalı; Bunun yeri budur. Anladın mı?

Ez legyen mindig itt; ennek ez a helye. Rendben?

"Neden bunu o şekilde yapıyorsun?" "Bilmiyorum." "Her zaman yaptığımız yol budur."

- Miért úgy csinálod? - Passz. Mindig is így csináltuk.

- Bu benim dün aldığım kol saati.
- Dün satın aldığım saat budur.

Ez az az óra, amit tegnap vettem.

O yorgun olduğunu söyledi ve eve erken gitmek istemesinin nedeni budur.

Azt mondta, hogy fáradt és ezért szeretne korábban hazamenni.

- Olmak ya da olmamak, soru budur.
- Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.

- Lenni vagy nem lenni, ez itt a kérdés.
- Lenni vagy nem lenni: az itt a kérdés.

- Yapmak zorunda olduğum şey budur.
- Yapmak zorunda olduğum şey odur.
- O benim yapmak zorunda olduğum şeydir.

Ez az, amit csinálnom kell.