Translation of "Yükü" in German

İş yükü

Seine Arbeitsbelastung war immens,

Yükü hafifletmek zorundayız.

Wir müssen die Ladung verringern.

Ağır vergi yükü altındaydılar.

Sie wurden durch hohe Steuern geplagt.

Yolu doğru olanın. Yükü ağır olur.

Wer auf dem richtigen Weg ist, hat eine schwere Last.

Bu ağır iş yükü benim için çok fazla.

Dieses gewaltige Arbeitspensum überfordert mich.

Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur.

Protonen besitzen eine positive Ladung, Elektronen eine negative und Neutronen keine.

Tom şu anda zar zor iş yükü ile başa çıkmaya çalışıyor.

Zur Zeit kann Tom sein Arbeitspensum kaum bewältigen.

çünkü günümüzde kullandığımız harç'lardan hiçbirisi bu kadar ağırlıktaki bir yükü kaldırabilecek sağlamlıkta değil

weil keiner der Mörser, die wir heute verwenden, robust genug ist, um eine Last dieses Gewichts aufzunehmen