Translation of "çalışıyor" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "çalışıyor" in a sentence and their chinese translations:

Çalışıyor.

- 他在工作。
- 她在工作。

- O çalışıyor.
- Ders çalışıyor.

- 他在讀書。
- 他在读书。

İyi çalışıyor.

效果不错。

Şimdi çalışıyor.

它现在起作用了。

Çalışıyor musun?

- 您学习吗?
- 你們學習嗎?

Ders çalışıyor.

- 他在讀書。
- 他在读书。

Çalışıyor musunuz?

你在上班嗎?

Türkiye'de çalışıyor.

他目前在土耳其工作。

Mary odasında çalışıyor.

瑪麗在她的房間裡讀書。

O, masasında çalışıyor.

他正在他的書桌旁讀書。

Karım uyumaya çalışıyor.

我的妻子在试图睡觉。

Bu gerçekten çalışıyor.

真的有用。

Carol İspanyolca çalışıyor.

卡羅正在學習西班牙語。

Adam ofisinde çalışıyor.

男人在自己的办公室里工作。

Köpek kaçmaya çalışıyor.

狗正试图逃脱。

Tom Boston'da çalışıyor.

湯姆在波士頓工作。

Mühendis Fransa'da çalışıyor.

这位工程师正在法国工作。

Babam fabrikada çalışıyor.

我父亲在工厂工作。

Tom sıkı çalışıyor.

汤姆在努力工作。

O, Pekin'de çalışıyor.

他在北京工作。

O, İngilizce çalışıyor, ama aynı zamanda Almanca çalışıyor.

他不但学习英语,他也学习德语。

O bir fabrikada çalışıyor.

他在一家工廠工作。

Amcam bu ofiste çalışıyor.

我的叔叔在这个办公室里工作。

O yarın çalışıyor mu?

明天他工作吗?

Herkes bilgisayarı suçlamaya çalışıyor,

每个人都试图怪罪计算机,

O çok sıkı çalışıyor.

她很努力工作。

O, sorun üzerinde çalışıyor.

她在处理问题。

O, şimdi keman çalışıyor.

她現在正在練習拉小提琴。

O şimdi Fransa'da çalışıyor.

他现在在法国工作.

O çok fazla çalışıyor.

她很努力工作。

Tüm aile çiftlikte çalışıyor.

整个家族在农场工作。

Dün gece çalışıyor muydun?

你昨晚在工作吗?

Babam bir fabrikada çalışıyor.

- 我父亲在工厂工作。
- 我爸在工厂工作。

Çalışıyor olman gerekmiyor mu?

你不应该在学习吗?

Tom gerçekten sıkı çalışıyor.

汤姆真的很努力。

Orada kaç kişi çalışıyor?

有多少人在那里工作?

O, şimdi kütüphanede çalışıyor.

他現在在圖書館讀書。

O, planlama bölümünde çalışıyor.

他在策划部工作。

Bu gece kim çalışıyor?

今晚谁上班?

Tom gece vardiyasında çalışıyor.

湯姆上夜班。

Tom yerel süpermarkette çalışıyor.

汤姆在本地超市做工。

Tom ne kadar hızlı çalışıyor!

湯姆工作得多麼快啊!

Bilimci atom enerjisi üzerine çalışıyor.

这个科学家正在研究原子能。

O, bu şehirde çalışıyor mu?

她在这个城市工作吗?

O, sosyal hizmetler müdürlüğünde çalışıyor.

他在福利辦事處上班。

Tom muhtemelen hâlâ Fransızca çalışıyor.

汤姆可能还在学法语。

Yeni bilgisayarın iyi çalışıyor mu?

你的新电脑运行得好吗?

Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.

他比以前学得更努力了。

O her gün piyano çalışıyor.

她每天都會練琴。

Babam içki içmekten kaçınmaya çalışıyor.

我父親正在嘗試戒酒。

Öğrenci misin yoksa çalışıyor musun?

你学习或工作?

Tom şimdi odasında ders çalışıyor.

湯姆現在在他的房間裡學習。

Hâlâ bizim için çalışıyor musun?

你还在为我们工作吗?

Her gün İngilizce çalışıyor musun?

你每天研讀英語嗎?

Doktor sabahtan akşama kadar çalışıyor.

医生从早到晚都在工作。

Dünyadaki birçok öğrenci İngilizce çalışıyor.

世界上許多學生正在學習英語。

Bir reklam ajansı için çalışıyor.

他為一家廣告公司工作。

Tom penceresiz bir ofiste çalışıyor.

汤姆在没有窗户的办公室里工作。

Tom şimdi bir bankada çalışıyor.

湯姆現在在銀行上班。

- Yarın çalışacak mısın?
- Yarın çalışıyor musun?
- Yarın çalışıyor musunuz?
- Yarın çalışacak mısınız?

你明天工作吗?

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

保羅這幾天很用功讀書。

Yazar yeni bir kitap üzerinde çalışıyor.

那個作家正在寫新書。

- Tom evde çalışıyor.
- Tom evde çalışır.

湯姆在家工作。

Tom yeni bir roman üzerinde çalışıyor.

汤姆正致力于一部新小说。

Tom her zaman çalışıyor gibi görünüyor.

湯姆看來總是在工作。

O hâlâ burada sınıfta sınıfta çalışıyor.

他仍然还在教室里学习。

- O nerede çalışır?
- O nerede çalışıyor?

- 他在哪家公司工作?
- 他在哪里工作?

Onun emelleri olduğundan, o çok çalışıyor.

因為他有野心,他很努力地工作。

O büyük bir şehir hastanesinde çalışıyor.

他在一間很大的市立醫院工作。

- Fark bu: o senden daha çok çalışıyor.
- Fark şu: O senden daha sıkı çalışıyor.

不同之處在於: 他比你更努力工作。

O büyük tirajlı bir gazete için çalışıyor.

他为一份印刷量很大的报纸工作。

Carol çok sıkı çalışıyor. Henry de öyle.

卡羅非常用功,亨利也是。

İngilizce çalışır ama üstelik Almanca da çalışıyor.

他学英语,但他也学德语。

- İki saattir çalışmaktadır.
- O iki saattir çalışıyor.

他学了两个小时。

Tom hâlâ Mary'nin çalıştığı aynı restoranda çalışıyor.

汤姆还是在玛丽工作的那家餐馆继续工作。

Önümüzdeki yıl bu zamanda çok sıkı çalışıyor olacağız.

明年的這個時候,我們應該正在拼命地學習吧。

- O bir fabrikada çalışır.
- O bir fabrikada çalışıyor.

他在一家工廠工作。

Onun emeli var, bu yüzden o çok çalışıyor.

他有抱負,所以他很努力工作。

Ailem hala çalışıyor bu nedenle onlar Teksas'a hemen gidemezler.

因为我家庭还在工作,所以他们就去不了德克萨斯。

- O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
- O da Çince çalışıyor.

他也学习汉语。

İngilizce çalışıyor olmam gerek ama bir film izlemek istiyorum.

我真的應該學英語, 但是我想看電影。

- Kız kardeşin orada çalışıyor mu?
- Kız kardeşin orada mı okuyor?

你的姐姐在这里上学吗?

Jim son üç haftadır beni akşam yemeğine çıkarmak için çalışıyor.

最后三周,Jim一直试图带我出去吃饭。

Damat şu anda bir şirket için çalışıyor ve gelin de bizim öğretmenimiz.

新郎现在在一家公司工作,新娘是我们的老师。

O gerçekten çok çalışıyor ve onun meslektaşları bunun için ona saygı duyuyor.

他很努力工作,所以他的同事们都尊敬他。

- Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayabilir misin?
- Açıklayabilir misin, bu makine nasıl çalışıyor?

你可以說明一下這台機器是怎樣運作的嗎?