Translation of "Varlığını" in German

0.026 sec.

Examples of using "Varlığını" in a sentence and their german translations:

Çöpçülerin varlığını kanıtlayabilir misin?

Kann man die Existenz von Müllmännern beweisen?

Üstünde yüzüp orada varlığını hissediyorum.

Ich treibe einfach darüber und spüre ihn dort.

O hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışıyor.

Sie versucht die Existenz von Geistern zu beweisen.

Hiçbir şey onların varlığını haklı gösteremez.

Sie haben keine Existenzberechtigung.

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

Aber es gibt eine Grenze, die nicht überschritten werden kann.

Tom babasının tüm varlığını miras olarak aldı.

Tom erbte das gesamte Eigentum seines Vaters.

Bu hissiyat arka planda sürekli varlığını devam ettirebilir

Unzufriedenheit kann konstant im Hintergrund präsent sein

Bacılar varlığını Orhan Bey dönemine kadar devam ettirdiler

Die Schornsteine ​​blieben bis zur Orhan-Bey-Zeit bestehen.

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.

John fühlte die Gegenwart eines Geistes in dem dunklen Zimmer.

- Bütün zenginliğini kaybetti.
- Bütün servetini kaybetti.
- Bütün varlığını kaybetti.

Er verlor sein ganzes Vermögen.