Translation of "Aldı" in Korean

0.012 sec.

Examples of using "Aldı" in a sentence and their korean translations:

Elbette zaman aldı --

시간이 좀 걸렸어요.

Taramasını aldı, tabii ki.

당연히 그는 스캔을 받았어요.

Geçen yıl alev aldı.

작년에 화염으로 불타버렸습니다.

Bulaşıcı bir hâl aldı.

전염되는 것입니다.

Dev havuzlar halini aldı.

거대한 물웅덩이를 만들죠.

Ve bu standart hâlini aldı.

그래서 육각형이 표준 모양이 되었습니다.

Camileri devlet kontrolü altına aldı.

이슬람 사원을 국가 통제하에 두고

Güneyde Polonyalı birlikler şimdi Utitsa'yı aldı, Ruslar geri çekilmeden önce alev aldı.

남쪽에서는 이제 폴란드군이 우티차를 점령했는데, 러시아군들은 철수하기 전에 그곳에 불을 질렀다.

Dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.

무릎 아래의 양 다리를 잃게 된 병을 걸렸습니다.

Bu çalışmanın tamamlanması 29 gün aldı.

연구를 마치는데 29일이 걸렸어요.

Sadece o sözcükleri söyleyebilmek yıllarımı aldı.

하지만 이것을 입 밖에 내기까진 많은 시간이 걸렸습니다.

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

인류의 이익에 반하는 일을 하는

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

혼란이 세상을 어지럽힙니다!

Sonra hikâye farklı bir yol aldı

그 다음에 이야기가 바뀌었습니다.

Beni yasa dışı bir takip listesine aldı.

전 경험을 통해 이 사실을 배웠습니다.

Ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.

우리의 가장 큰 경쟁사에게 팔렸죠.

Sonra buz adeta bir iglo halini aldı,

그곳에서 눈은 이글루 역할을 해

Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı.

그는 돈으로 살 수 있는 최고의 사람들을 고용했고

70'li yıllarda Fizik alanında Nobel Ödülü aldı

70년대에 노벨물리학상을 탄 기술이죠.

Fakat, hikayem burada yine beklenmedik bir şekil aldı.

하지만 예상치도 못했던 일이 발생했지요.

Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.

‎수컷이 원하는 건 ‎먹이가 다가 아닙니다 ‎글쎄요 ‎끈기는 가상하지만

Diğer beş milyon patenti vermesi ise sadece 27 yıl aldı.

다음 500만 건가량의 특허권을 발급하는 데에는 단 27년이 걸렸습니다.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

어떨 땐 저도 '#커피대화' 만남을 이루기까지 거의 1년이 걸렸어요.

Piyasaların çoğu için bile... O yüzden SONY'de çalışanlar projeyi bekmeye aldı

가격이 꽤 비싼 축에 들어갔었어. 그래서 SONY(소니)는 이 프로젝트를 접었지.

Yönetimini eline aldı. Ve işte bu da Güney Kore'nin ilk diktatörlüğünün başlangıcıydı.

이게 한국에서의 독재의 시작이었지.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

‎문제는 물속으로 ‎돌아가야 한다는 거였죠 ‎상어는 문어 냄새를 ‎다시 쫓고 있었어요