Translation of "Sorusu" in German

Sorusu olan?

Noch Fragen?

Son sorusu ise

Seine letzte Frage war:

Kimsenin sorusu yok mu?

Hat niemand eine Frage?

Tom'un bir sorusu var.

Tom hat eine Frage.

Tom'un sorusu beni düşündürdü.

Toms Frage hat mich zum Nachdenken angeregt.

Tom'un daha fazla sorusu yoktu.

Tom hatte keine weiteren Fragen.

Tom'un daha fazla sorusu var.

Tom hat noch mehr Fragen.

Hiç kimsenin plan hakkında sorusu yoktu.

Niemand hatte Fragen zum Plan.

Tom'un sorusu Mary'yi tamamen hazırlıksız yakaladı.

Toms Frage überraschte Maria.

Onun sorusu, cevaplamak için çok zordu.

Ihre Frage lässt sich nur sehr schwer beantworten.

Şimdiye kadar bir sorusu olan var mı?

Hat bisher jemand Fragen?

Herhangi birinin hâlâ bir sorusu var mı?

Hat noch jemand Fragen?

Yer değiştirecek mi sorusu çok yanlış bir soru

Ist die Frage, ob es verschoben wird?

Bir de şey sorusu var hazinenin laneti var mı?

Es gibt auch eine Frage, gibt es einen Fluch des Schatzes?

Kadının soracak iki önemli sorusu var: Ne giyiyorum ve ne yemek yapıyorum?

Zwei Lebensfragen hat die Frau: Was ziehe ich an, und was koche ich ihm?