Translation of "Istasyonun" in German

0.006 sec.

Examples of using "Istasyonun" in a sentence and their german translations:

Dükkan tam istasyonun önünde.

Der Laden befindet sich genau gegenüber dem Bahnhof.

Favori radyo istasyonun nedir?

- Welchen Radiosender hören Sie am liebsten?
- Welchen Radiosender hörst du am liebsten?
- Welchen Radiosender hört ihr am liebsten?

- Onunla istasyonun oradaki kahvecide karşılaştım.
- Onunla istasyonun oradaki kahvecide buluştum.
- Onunla istasyonun yakınındaki bir kafede tanıştım.

Ich traf sie in einem Café in der Nähe des Bahnhofes.

İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük.

Der Buchladen gegenüber dem Bahnhof ist sehr groß.

İstasyonun önünde bir banka vardır.

- Es gibt eine Bank vor dem Bahnhof.
- Es befindet sich eine Bank gegenüber dem Bahnhof.

İstasyonun önünde bir çeşme vardır.

Vor dem Bahnhof gibt es einen Springbrunnen.

Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.

Dutzende von Menschen versammelten sich vor dem Bahnhof.

İstasyonun önünde bir taksiye bindim.

Ich habe mir vor dem Bahnhof ein Taxi genommen.

Sabahın erken saatlerinde, istasyonun tuvaletleri açıldığında,

Früh morgens, als die Bahnhofstoiletten öffneten,

İstasyonun yakınında bir banka var mı?

Gibt es in der Nähe des Bahnhofs eine Bank?

Tom'un istasyonun önünde bizi bekleyebileceğini düşündüm.

Ich dachte, vielleicht warte vor dem Bahnhof Tom auf uns.

İstasyonun dışında eski bir arkadaşıma rastladım.

Vor dem Bahnhof traf ich einen alten Freund von mir.

Bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıdan aldım.

Dieses Buch habe ich im Buchladen vor dem Bahnhof gekauft.

Bu kitabı istasyonun oradaki kitapçıdan aldım.

Dieses Buch habe ich im Buchladen beim Bahnhof gekauft.

İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır.

Vor dem Bahnhof ist ein großer Parkplatz.

Affedersiniz, ama bana istasyonun yolunu söyleyebilir misiniz?

- Entschuldigung, können Sie mir den Weg zum Bahnhof sagen?
- Entschuldigen Sie! Könnten Sie mir sagen, wie ich zum Bahnhof komme?

Terk edilmiş tren istasyonun perili olduğu söyleniyor.

Es heißt, auf dem verlassenen Bahnhof spuke es.

İstasyonun önünde kalabalıktaki birinin benim adımı seslendiğini duydum.

Ich hörte, wie jemand aus der Menge vor dem Bahnhof meinen Namen rief.

Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.

Vor dem Bahnhof sind viele Fahrräder widerrechtlich abgestellt.

İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?

Weißt du, wie weit es vom Bahnhof zum Rathaus ist?

Ben istasyonun yakınında lezzetli kekler yapan yeni bir pasta dükkanın var olduğunu duydum.

- In der Nähe des Bahnhofs soll eine leckere Bäckerei eröffnet haben!
- In der Nähe des Bahnhofs soll ein guter Konditor eröffnet haben!