Translation of "Buluştum" in German

Onlarla buluştum.

- Ich habe sie getroffen.
- Ich traf sie.

Dün Christina'yla buluştum.

Gestern traf ich Christina.

Dün arkadaşlarımla buluştum.

Ich habe mich gestern mit meinen Freunden getroffen.

Onunla kalabalıkta buluştum.

Ich traf ihn in der Menge.

Onunla bir kez buluştum.

Ich habe ihn einmal getroffen.

Ben senin arkadaşınla buluştum.

Ich habe deinen Freund getroffen.

Onunla şehir merkezinde buluştum.

Wir haben uns mit ihm im Stadtzentrum getroffen.

Dün Mary ile buluştum.

- Ich habe gestern Mary getroffen.
- Gestern traf ich Marie.
- Ich habe mich gestern mit Maria getroffen.
- Gestern traf ich mich mit Maria.
- Gestern habe ich mich mit Maria getroffen.

Orada erkek arkadaşımla buluştum.

Da habe ich meinen Freund kennengelernt.

Dün Ken ile buluştum.

Ich habe Ken gestern getroffen.

Onunla önceki gün buluştum.

Ich habe ihn vorgestern getroffen.

Onlarla bir partide buluştum.

Ich traf sie auf einer Party.

Onunla bir partide buluştum.

- Ich traf ihn auf einer Party.
- Ich lernte ihn auf einer Fete kennen.
- Ich habe ihn auf einem Fest getroffen.

İşten sonra onlarla buluştum.

Ich traf sie nach der Arbeit.

İşten sonra onunla buluştum.

Ich traf ihn nach der Arbeit.

Dün eski bir arkadaşımla buluştum.

Gestern traf ich einen alten Freund.

Pazartesi günü kütüphanede Tom'la buluştum.

Am Montag habe ich Tom in der Bibliothek getroffen.

Orada bir sürü arkadaşla buluştum.

Ich habe dort viele Freunde getroffen.

Yaşamın farklı bir fikri ile buluştum.

Ich kam in Kontakt mit einer anderen Lebensvorstellung.

- Dün Tom'la karşılaştım.
- Dün Tom'la buluştum.

Ich habe Tom gestern getroffen.

Geçen hafta onun kız kardeşiyle buluştum.

Ich traf seine Schwester letzte Woche.

- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.

Ich habe Ken gestern getroffen.

- Ben onunla bir barda buluştum.
- Onunla bir barda tanıştım.

Ich habe ihn in einer Kneipe kennengelernt.

- Üç yıldır görmediğim bir arkadaşla görüştüm.
- Üç yıldır görmediğim bir arkadaşla buluştum.

Ich traf einen Freund, den ich seit drei Jahren nicht gesehen hatte.

- Onunla istasyonun oradaki kahvecide karşılaştım.
- Onunla istasyonun oradaki kahvecide buluştum.
- Onunla istasyonun yakınındaki bir kafede tanıştım.

Ich traf sie in einem Café in der Nähe des Bahnhofes.