Translation of "Hayvanı" in German

Binek hayvanı kullanmak

benutze ein Haustier

İçimizdeki tembel hayvanı kucaklayalım mı,

Lassen wir unser inneres Faultier frei,

Bu hayvanı ilk kez gördüm.

Ich sehe dieses Tier zum ersten Mal.

Japoncada bu hayvanı nasıl adlandırıyorsunuz?

Wie heißt dieses Tier auf Japanisch?

Tom'un hiç evcil hayvanı yok.

Tom hat keine Haustiere.

Diğerlerinden üstün olan 72 hayvanı bulduk.

Wir fanden 72 Arten, die über anderen stehen.

Ve hızlıca düşen lens hayvanı ürküttü.

und als das Ding fiel, erschreckte das Tier.

Bilim garip hayvanı tanımlamak için çalışıyor.

Wissenschaftler versuchen, das seltsame Tier zu bestimmen.

Mary favori doldurulmuş hayvanı olmadan uyuyamayacağını söylüyor.

Maria sagt, sie könne nicht ohne ihr Lieblingsstofftier einschlafen.

O ormanda birçok büyük av hayvanı var.

Es gibt in dem Wald viel Großwild.

Neredeyse hiç kimse bu hayvanı yakından görmedi.

Kaum jemand hat dieses Tier aus der Nähe gesehen.

Bu kadar küçük bir hayvanı görmek çok nadirdir.

Es ist sehr selten, ein so kleines Tier zu sehen.

Bu, Tom'un evcil hayvanı kaplumbağa. Onun adı Mary'dir.

Das hier ist Toms Hausschildkröte. Sie heißt Maria.

O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.

Ich habe den perfekten Plan, um dieses schlaue Tier zu fangen.

Yürüyor dedik mesafe kat ediyor dedik binek hayvanı nereden çıktı?

Wir sagten zu Fuß, zu Fuß erreichbar, wohin sind wir gegangen?

ABD hükümeti İngiltereye her zaman Amerika'nın evcil hayvanı olarak bakmıştır.

Die amerikanische Regierung hat England schon immer als amerikanisches Schoßhündchen betrachtet.

"Bu hayvanı tanıyor musun?" "Tabii ki, bu bir deve!" "Yanlış! Tek hörgüçlü bir deve.

„Kannst du dieses Tier identifizieren?“ – „Na klar! Das ist ein Kamel!“ – „Falsch! Ein Dromedar!“

Tom ve Mary safariye gittiler ve örneğin aslanlar, zürafalar, zebralar ve su aygırları gibi birçok hayvanı gördüler.

Tom und Maria begaben sich auf Safari und sahen viele Tiere wie etwa Löwen, Giraffen, Zebras und Nilpferde.