Translation of "Akşamı" in German

0.003 sec.

Examples of using "Akşamı" in a sentence and their german translations:

Pazar akşamı gelebilir misin?

Kannst Du am Sonntagabend kommen?

Salı akşamı hepimiz panikledik.

Am Dienstagabend haben wir alle die Panik gekriegt.

Cuma akşamı boş musun?

Hast du am Freitagabend schon etwas vor?

Tom akşamı kitap okuyarak geçirdi.

Tom verbrachte den Abend damit, ein Buch zu lesen.

Tom bütün akşamı telefonda geçirdi.

Tom war den ganzen Abend am Telefon.

O, akşamı bir kitap okuyarak geçirdi.

Er verbrachte den Abend damit, ein Buch zu lesen.

Bu sessiz bir kış akşamı oldu.

Es war ein ruhiger Winterabend.

Neden akşamı Tom'la geçirmeyi kabul ettin?

Warum warst du einverstanden, den Abend mit Tom zu verbringen?

O hoş bir sonbahar akşamı idi.

Es war ein herrlicher Herbstabend.

Tüm akşamı birlikte dans etmek için harcadık.

Wir verbrachten den ganzen Abend damit, zusammen zu tanzen.

Ben bütün akşamı Kenji Miyazawa'nın şiirini okuyarak geçirdim.

Ich brachte den ganzen Abend damit zu, Gedichte von Kenji Miyazawa zu lesen.

Tom ve Mary akşamı John'un sorunları hakkında konuşarak geçirdiler.

Tom und Maria verbrachten den Abend damit, über Johannes’ Probleme zu sprechen.

Perşembe akşamı telefon konferansı için telefon numarası 415-904-8873'dir.

Die Telefonnummer für die Telefonkonferenz am Donnerstagabend ist 415-904-8873.

- 27 Kasım günü gece yatağıma gittiğimde kör kedimi kucağıma aldım ve ona şunu dedim. "Bu dünyada seninle ben yalnız kaldık." Ama iki gün sonra kör kedim öldü ve yapayalnız kaldım.
- 27 Kasım akşamı yatmaya gittiğimde kör kedimi kucağıma aldım ve ona "Sen ve ben bu dünyada yalnız kaldık." dedim. Ama iki gün sonra kör kedim öldü ve ben yapayalnız kaldım.

Als ich am 27. November abends zu Bett ging, nahm ich meine blinde Katze in den Arm und sagte zu ihr: „Du und ich, wir sind allein auf dieser Welt.“ Doch zwei Tage später ist meine blinde Katze gestorben, und ich bin ganz und gar allein geblieben.