Translation of "öpücük" in German

0.004 sec.

Examples of using "öpücük" in a sentence and their german translations:

Öpücük için teşekkürler.

Danke für den Kuss!

O öpücük şaşırtıcıydı.

Dieser Kuss war wunderbar.

Tom bir öpücük istiyor.

Tom möchte einen Kuss.

Tom'a bir öpücük ver.

Gib dem Tom einen Kuss!

Bana bir öpücük ver.

- Gib mir einen Kuss!
- Küss mich!

Ona bir öpücük verdi.

Er gab ihr einen Kuss.

Buna öpücük mü diyorsun?

Das nennst du einen Kuss?

Tom bir öpücük almayı umuyordu.

Tom erhoffte sich einen Kuss.

Julia kızına bir öpücük veriyor.

Julia gibt ihrer Tochter einen Kuss.

Tom Mary'ye bir öpücük attı.

Tom hauchte Maria einen Kuss zu.

Bir öpücük için harika zamandı.

Es war der perfekte Augenblick für einen Kuss.

Tom, Mary'ye bir öpücük verdi.

Tom gab Maria einen Kuss.

Sen bana bir öpücük borçlusun.

Du schuldest mir einen Kuss!

Hadi, bana bir öpücük ver.

Komm, küss mich!

O ona bir öpücük attı.

Sie hauchte ihm einen Kuss zu.

Ve sonra ona öpücük verdi.

Und dann küsste sie ihn.

Bana küçük bir öpücük ver.

Gib mir einen kleinen Kuss.

Bana bir öpücük daha ver.

Gib mir noch einen kleinen Kuss.

Bir öpücük için mükemmel bir an.

Das ist der perfekte Augenblick für einen Kuss.

Tom Mary'ye büyük bir öpücük verdi.

Tom gab Maria einen dicken Kuss.

O ona büyük bir öpücük verdi.

Er gab ihr einen dicken Kuss.

O ona hızlı bir öpücük verdi.

Sie küsste ihn flüchtig.

Bana küçük bir öpücük daha ver.

Gib mir noch einen kleinen Kuss.

Bıyıksız bir öpücük tuzsuz bir yumurta gibidir.

Ein Kuss ohne Schnurrbart ist wie ein Ei ohne Salz.

Seninle olamayacağım için, sana bir öpücük gönderiyorum.

Weil ich nicht bei dir sein kann, schicke ich dir einen Kuss.

Mary onun yanağına küçük bir öpücük verdi.

Maria gab ihm ein Küsschen auf die Wange.

Mary Tom'a yanağından hızlı bir öpücük verdi.

Maria gab Tom ein flinkes Küsschen auf die Wange.

- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük veririm.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük vereceğim.

- Wenn du mir ein Eis kaufst, bekommst du ein Bussi von mir!
- Wenn du mir ein Eis kaufst, gebe ich dir einen Kuss.

Bıyıksız bir öpücük bir kase tuzsuz çorba gibidir.

Ein Kuss ohne Schnurrbart ist wie eine Suppe ohne Salz.

O ona uzun ve tutkulu bir öpücük verdi.

Er küsste sie lang und leidenschaftlich.

Mary Tom'u kucakladı ve ona bir öpücük verdi.

Maria drückte Tom ganz doll und gab ihm einen Kuss.

Tom Mary'ye bir öpücük yolladı, arabasına bindi ve uzaklaştı.

Tom hauchte Maria einen Kuss zu, stieg in seinen Wagen und fuhr davon.

Tom Mary'ye sarıldı ve yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

Tom umarmte Maria und gab ihr ein Küsschen auf die Wange.

Tom Mary'ye göz kırptı ve ona bir öpücük attı.

Tom zwinkerte Maria zu und hauchte ihr einen Kuss entgegen.

Onlar en uzun öpücük için yeni bir rekor kırdı.

Sie haben einen neuen Rekord für den längsten Kuss aufgestellt.

Tom Mary'ye hızlı bir öpücük verdi ve kapıdan çıktı.

Tom küsste Maria schnell und ging dann zur Tür hinaus.

Tom, Maria'yı kollarına aldı ve ona yanağından bir öpücük verdi.

Tom nahm Maria in den Arm und gab ihr einen Kuss auf die Wange.

Bir öpücük ödünç alabilir miyim? Onu geri vereceğime söz veriyorum.

Leihst du mir einen Kuss? Ich verspreche auch, dass du ihn zurückbekommst!

Küçük kız, kendisine çiçek teklif etmiş olan çocuğa bir öpücük verdi.

Das kleine Mädchen gab dem Jungen, der ihm eine Blume brachte, ein Küsschen.

Tom Mary'ye doğru döndü ve ona iki öpücük verdi, her yanağına bir tane.

Tom wandte sich Maria zu und gab ihr zwei Küsse, einen auf jede Wange.

Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.

Der Kaffee muss so heiß sein, wie die Küsse eines Mädchens am ersten Tag, so süß, wie die Nächte in ihren Armen und schwarz wie die Flüche der Mutter, wenn sie es erfährt.

Bugün doğum günü olanlara ve onu kutlayanlar için bu sözler var: Sevdiğim, doğum günün kutlu olsun. Dünyanın tüm güzellikleri senden taraf olsun ve daha nice yıllarda her şey gönlünce olsun. Sana ömür boyu mutluluklar diliyorum. Seni çok seviyorum. İyi ki varsın. Maalesef seninle olamayacağım için, sana kocaman bir öpücük gönderiyorum ve tüm kalbimle harika bir gün diliyorum.

Dieser Spruch ist für alle, die heute Geburtstag haben und die, die Ihnen gratulieren wollen: Alles Gute zum Geburtstag, mein Schatz. Möge alles Schöne der Welt an deiner Seite sein und im neuen Jahr alles so sein, wie es dein Herz sich wünscht. Ich habe dich sehr lieb. Es ist so schön, dass es dich gibt. Weil ich aber leider nicht bei dir sein kann, schicke ich dir ein riesengroßes Küsschen und ich wünsche dir vom ganzen Herzen einen wunderschönen Tag.