Translation of "çekmeye" in German

Dikkatini çekmeye çalışıyorum.

- Ich habe versucht, deine Aufmerksamkeit zu bekommen.
- Ich habe versucht, Ihre Aufmerksamkeit zu bekommen.
- Ich habe versucht, deine Aufmerksamkeit zu erregen.
- Ich wollte dich auf mich aufmerksam machen.

- Sadece onun dikkatini çekmeye çalıştım.
- Onun ilgisini çekmeye çalıştım.

Ich wollte nur ihre Aufmerksamkeit erregen.

Onu kendime çekmeye çalışabilirim.

Ich könnte auch versuchen, es anzulocken.

Onun dikkatini çekmeye çalıştı.

- Er versuchte, ihre Aufmerksamkeit zu gewinnen.
- Er hat versucht, ihre Aufmerksamkeit zu gewinnen.

Kürek çekmeye devam edin.

- Paddel weiter!
- Paddeln Sie weiter!

Biraz para çekmeye gideceğim.

Ich geh mal eben was Geld abheben.

Sadece dikkat çekmeye çalışıyor.

Sie versucht nur, Aufmerksamkeit zu erregen.

- Bankadan biraz para çekmeye gitmem gerekiyor.
- Bankadan biraz para çekmeye gitmeliyim.

Ich muss Geld abheben.

Tom Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştı.

Tom versuchte, Marias Aufmerksamkeit zu erregen.

Tom iç çekmeye devam etti.

Tom seufzte vor sich hin.

Kredi çekmeye gidiyordu, adeta kapıdan kovuyorlardı.

Sie wollten Kredit aufnehmen, sie feuerten durch die Tür.

Tom garsonlardan birinin dikkatini çekmeye çalıştı.

Tom versuchte, eine der Kellnerinnen auf sich aufmerksam zu machen.

Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız

Wir werden irgendwann irgendwo einen Mangel an Rohstoffen haben

O binada fotoğraf çekmeye izin veriliyor mu?

Darf man in dem Gebäude dort fotografieren?

Bu yaşta, hayatın anlamı ilgimi çekmeye başladı.

In diesem Alter begann mich der Sinn des Lebens zu interessieren.

Tom kamerasını çıkardı ve fotoğraf çekmeye başladı.

Tom holte seinen Fotoapparat hervor und fing an zu knipsen.

Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak

Und jetzt wird jedes Land unter Rohstoffen leiden

Tom bir kez daha Mary'nin dikkatini çekmeye çalıştı.

Tom probierte nochmal, Marias Aufmerksamkeit zu erregen.

Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.

Schwarze Amerikaner litten weiterhin unter Rassismus.

Onlar ne yaptığını fark edince ondan el çekmeye çalıştılar.

Als sie merkten, was sie angerichtet hatten, wollte es keiner gewesen sein.

- İnsanoğlu acı çekmeye mahkûmdur.
- Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.

Es ist das Los des Menschen zu leiden.