Translation of "Fırsatım" in French

0.004 sec.

Examples of using "Fırsatım" in a sentence and their french translations:

Başka bir fırsatım olmayabilir.

Il se peut que je n'aie pas une autre occasion.

Fırsatım varken bunu yapmalıydım.

J'aurais dû le faire quand j'en avais l'occasion.

O filmi izleme fırsatım olmadı.

Je n'ai pas eu l'occasion de voir ce film.

Roma'yı ziyaret etme fırsatım oldu.

J'en ai profité pour visiter Rome.

Bunu kullanma fırsatım hiç olmadı.

Je n'ai jamais eu l'occasion de l'utiliser.

Onu kullanmak için hiç fırsatım olmadı.

Je n'ai jamais eu l'occasion de l'utiliser.

Yapacak fırsatım olsa bunu tekrar yaparım.

Je referais ceci si j'en avais l'occasion.

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.

J'eus la chance de voyager à l'étranger.

Kendimi ona tanıtmak için bir fırsatım olmadı.

- Je n'ai pas eu l'occasion de me présenter à elle.
- Je n'eus pas l'occasion de me présenter à elle.

Geçen yaz Londra'yı ziyaret etme fırsatım vardı.

L'été dernier, j'ai eu l'opportunité de visiter Londres.

- Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
- Paris'te onunla tanışma şansım oldu.
- Paris'te onunla tanışma fırsatım oldu.

J'ai eu l'occasion de le rencontrer à Paris.