Translation of "Yaparım" in Polish

0.008 sec.

Examples of using "Yaparım" in a sentence and their polish translations:

Zevkle yaparım.

Zrobię to z przyjemnością.

Sensiz ne yaparım?

Co bym bez ciebie zrobił?

Sabahleyin egzersiz yaparım.

Rano robię ćwiczenia.

Bazen hatalar yaparım.

Czasami popełniam błędy.

- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.

Często jeżdżę na nartach.

Gün boyunca çeviri yaparım.

Tłumaczę całymi dniami.

Her gün banyo yaparım.

Kąpię się codziennie.

Zorunda olursam onu yaparım.

Zrobię to, jeśli muszę.

Sabahları hep banyo yaparım.

Zawsze kąpię się z rana.

Onu her zaman yaparım.

Ja zawsze to robię.

Ben bazen hatalar yaparım.

Czasami popełniam błędy.

Nasıl yapacağımı bilsem yaparım.

Zrobiłbym to, gdybym wiedział jak.

Onu evde nadiren yaparım.

Rzadko robię to w domu.

Eğer ısrar ederseniz, onu yaparım.

Zrobię to, jeśli nalegasz.

Ben her gün kahvaltı yaparım.

Codziennie jem śniadanie.

Ben her sabah kahvaltı yaparım.

Każdego ranka jem śniadanie.

Her Pazar sabahı onu yaparım.

Robię to każdej niedzieli rano.

Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.

- Wieczorem wyprowadzę mojego psa na spacer.
- Wieczorem wychodzę z moim psem na spacer.

Sen ölürsen ben ne yaparım?!

Co bym zrobił, gdybyś umarł?!

Formda kalmak için egzersiz yaparım.

Ćwiczę, żeby utrzymać formę.

Ben her gün egzersiz yaparım.

Codziennie ćwiczę.

Yazın her sabah banyo yaparım.

Jak jest lato, to zawsze rano się kąpię.

Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.

Zwykle jem śniadanie o siódmej.

Sizin durumunuzda olsam, aynı şeyi yaparım.

Na twoim miejscu zrobiłbym to samo.

Okul gazetesinde bir sürü iş yaparım.

Wykonuję sporo pracy w szkolnej gazetce.

Ben senin için her şey yaparım.

Zrobiłbym dla ciebie wszystko.

Her sabah 7'de kahvaltı yaparım.

Jem śniadanie codziennie o siódmej.

Onlar bana ödeme yaparsa, onu yaparım.

Zrobię to jeśli mi zapłacą.

Seni korumak için her şeyi yaparım.

Zrobiłbym wszystko, aby cię ochronić.

Ben her gün öğle yemeği yaparım.

Codziennie robię obiad.

Ben genellikle bu süpermarkette alışveriş yaparım.

Zazwyczaj robie zakupy w tym supermarkecie.

Onu nasıl yapacağımı bana söylersen onu yaparım.

Zrobię to, jeśli mi powiesz jak.

Ben sağlıklı kalmak için düzenli olarak spor yaparım.

Uprawiam sport, aby zachować zdrowie.

- Ben çok hata yaparım.
- Çok fazla hata yapıyorum.

Popełniam zbyt wiele błędów.

Seni rahat ettirebilmek için elimden gelen her şeyi yaparım.

Zrobię, co mogę, żeby ci to ułatwić.

Bir spor salonunda haftada iki ya da üç kez egzersiz yaparım.

Ćwiczę na siłowni dwa, trzy razy w tygodniu.

- Ben öğretirim.
- Ben ders veririm.
- Ben öğretmenlik yaparım.
- Ben öğretmenlik yapıyorum.

Uczę.