Translation of "Birbiriyle" in French

0.003 sec.

Examples of using "Birbiriyle" in a sentence and their french translations:

Herkes birbiriyle geçinemiyordu.

Tout le monde ne s'est pas joint.

Bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.

j'ai compris que tous les domaines de la science étaient interconnectés.

Yağ ve su birbiriyle karışmaz.

L'huile et l'eau ne sont pas miscibles.

Şeker ile tuzu birbiriyle karıştırma.

Ne confonds pas le sucre et le sel.

Arıların birbiriyle iletişim kurabildiklerinin bir delilini buldu.

Il a découvert une preuve que les abeilles peuvent se communiquer l'un à l'autre.

Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için

Nous avons besoin que les élèves se frottent suffisamment à la difficulté

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onlar birbiriyle görüşmeye başladı.

Fred commença à aimer Jane, et ils ont commencé à se voir.

Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.

Il est probable que la police ait confondu les deux individus comme ils avaient tous les deux des traits du visage similaires.

- Bak! İki çocuk dövüşüyor.
- Bak şurada iki oğlan birbiriyle didişiyor.
- Şuraya bak! İki eleman kavga ediyor.

Regarde! Deux mecs se battent.

- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.

En plus, de nombreux groupes ont été créés afin que les personnes âgées puissent se rencontrer et continuer d'être des membres actifs de la vie américaine.