Translation of "Anlamına" in French

0.009 sec.

Examples of using "Anlamına" in a sentence and their french translations:

Hiç bilmediğimiz anlamına gelir.

c'est-à-dire que nous ne savons rien.

İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,

Vous pouvez perdre votre emploi,

O, kalabileceğim anlamına gelmiyor.

Ça ne signifie pas que je puis rester.

O, hayır anlamına geliyordu.

- Ça voulait dire non.
- Ça signifiait non.

Korelasyon nedensellik anlamına gelmez.

La corrélation n'implique pas la causalité.

Bu iyi yanacağı anlamına geliyor.

Ça veut dire que ça brûlera bien.

Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.

mais signifie aussi dire « bon ».

Bu tehlike geçti anlamına gelmez.

Ça ne veut pas dire que le danger est passé.

İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.

Perdre la face signifie être humilié.

Sadece nefes yaşam anlamına gelmez.

Respirer seulement ne veut pas dire vivre.

YP yapay zeka anlamına gelir.

IA signifie Intelligence Artificielle.

Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.

Tatoeba signifie "par exemple" en japonais.

YZ, yapay zekâ anlamına gelir.

IA signifie Intelligence Artificielle.

O, evet anlamına gelir mi?

Cela signifie-t-il oui ?

Bu kalacağın anlamına mı geliyor?

- Cela signifie-t-il que vous resterez ?
- Cela signifie-t-il que tu resteras ?

"UN" "Birleşmiş Milletler" anlamına gelir.

UN signifie Nations Unies.

Amnezi, "hafıza kaybı" anlamına gelir.

- Amnésie signifie « perte de mémoire ».
- Amnésie veut dire « perte de mémoire ».

Bu kazandığımız anlamına mı geliyor?

Est-ce que ça signifie que nous avons gagné ?

Şimdi şu anda anlamına gelir.

Maintenant veut dire maintenant.

Bu katılıyorsunuz anlamına mı geliyor?

- Est-ce que ça veut dire que tu es d'accord ?
- Est-ce que ça signifie que vous êtes d'accord ?

Etik, davranış kuralları anlamına gelir.

L'éthique veut dire les règles de conduite.

O, gelmeyeceğin anlamına mı geliyor?

- Est-ce que ça veut dire que vous n'allez pas venir ?
- Cela signifie-t-il que tu ne viendras pas ?

Sanırım o, kazanıyoruz anlamına geliyor.

J'imagine que ça veut dire que nous avons gagné.

Bu hayır anlamına mı geliyor?

Cela veut-il dire non ?

Yeni teknolojilerle entegre olabileceğimiz anlamına geliyor.

demande que nous utilisions des technologies nouvelles.

Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''

Ce qui veut dire que tu n'est pas totalement stable.

Hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

il est très important de nous attaquer à la pauvreté infantile.

Dahil feci sonuçlara yol, anlamına gelir

ce Gaz. Viennent ensuite les États-Unis d'environ quinze virgule quatre-vingt-dix-

Bu dikkatli olmaman gerektiği anlamına gelmez.

- Ça ne signifie pas que tu ne devrais pas être prudent.
- Ça ne signifie pas que tu ne devrais pas être prudente.
- Ça ne signifie pas que vous ne devriez pas être prudent.
- Ça ne signifie pas que vous ne devriez pas être prudents.
- Ça ne signifie pas que vous ne devriez pas être prudente.
- Ça ne signifie pas que vous ne devriez pas être prudentes.

Çevreyi korumak kendimizi korumak anlamına gelir.

Protéger l'environnement, c'est ce sauver nous-mêmes.

Bu onun seni sevdiği anlamına geliyor.

- Ça veut dire qu'il vous apprécie.
- Ça veut dire qu'il t'apprécie.

Brexit İngilterenin AB'den ayrılması anlamına gelir.

Le Brexit, c'est le Brexit.

- "SSCB" " Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" anlamına gelir.
- S.S.C.B. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği anlamına gelir.

URSS signifie Union des Républiques Socialistes Soviétiques.

Doğru bir şekilde öğrenenler olduğu anlamına geliyor.

sont les moins susceptibles d'apprendre correctement des avertissements.

Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.

Je ne dis pas qu'il n'y a pas d'avantage à être un enfant.

Yiyecek anlamına geliyor. Bu da enerji demek.

Ça veut dire à manger et de l'énergie.

Çünkü tedavi edilmek, iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.

Car être guéri, ce n'est pas la fin du travail de rétablissement.

Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.

Voilà ce qu'on entend par le terme « petit cultivateur ».

Dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

en étant hors de la pièce où sont Cayla et ses amis.

600 milyondan fazla insan olduğu anlamına gelir.

encore non connectés.

Küçülen Ay, çok az ışık anlamına gelir.

La lune est décroissante, la lumière est faible.

On üzeri yüz anlamına geliyor bu kelime.

Cela signifie dix à dix cents mots.

Bu ellerinde boş çek olduğu anlamına gelmiyor.

ça ne veut pas dire qu'ils ont un chèque en blanc.

O işaret, cevabın doğru olduğu anlamına gelir.

Le symbole signifie que la réponse est exacte.

IMF Uluslararası Para Fonu (IMF) anlamına gelir.

FMI signifie « Fonds Monétaire International ».

Bu kalmak zorunda kalacağın anlamına mı geliyor?

- Cela signifie-t-il que vous devrez rester ?
- Cela signifie-t-il que tu devras rester ?

Tek başıma olmam yalnız olduğum anlamına gelmez.

Juste parce que je suis seul ne signifie pas que je sois solitaire.

Bu artık beni sevmediğin anlamına mı geliyor?

Est-ce que ça veut dire que tu ne m'aimes plus ?

Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.

Perdre une bataille ne signifie pas perdre la guerre !

Arkadaşlığın benim için çok şey anlamına geliyor.

Ton amitié signifie beaucoup pour moi.

Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?

La mondialisation signifie-t-elle la disparition des putes de villages ?

Vejetaryen beslenmek sadece eti terketmek anlamına gelmez.

- La nourriture végétarienne, ça ne consiste pas seulement à laisser la viande de côté.
- Manger végétarien ne signifie pas simplement laisser tomber la viande.

- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Il se peut que je sois antisocial, mais ça ne veut pas dire pas que je ne parle pas aux gens.

Sahip olmadıkları için erkekleri dışlamamak anlamına da geliyor.

qui correspondent à celles des archétypes bancals du dirigeant.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

C'est souvent signe qu'ils ont trouvé à manger.

Saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

ils sont prêts à attaquer.

Nahoşun hoş olmayan anlamına gelmesinin bir nedeni var.

il y a une raison pour que « désagréable » signifie « déplaisant ».

"Agathos" kelimesini eklediğinizde "güzel ve iyi" anlamına gelir.

Si vous ajoutez « agathos », cela veut dire « beau et bon ».

Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?

cela veut-il dire que la pauvreté ne compte pas finalement ?

Yani bu bir katedral için rekor anlamına geliyor

ce qui signifie un record pour une cathédrale

'aya' kelimesi kutsal 'sofya' kelimesi bilgelik anlamına geliyor

Le mot «aya» signifie le mot sacré «sofia» signifie la sagesse

Ve nazik olmanız kötü insan olmadığınız anlamına gelmez.

Et être civil ne signifie pas seulement que tu n'es pas une enflure.

Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?

Cela signifie-t-il que nous devions nous déclarer en faillite ?

Onun akıllı olması onun dürüst olduğu anlamına gelmez.

Ce n'est pas parce qu'il est intelligent qu'il est honnête.

Bu, yardım etmek için gelmiyeceğin anlamına mı geliyor?

- Est-ce que cela veut dire que tu ne viendras pas pour aider ?
- Cela signifie-t-il que tu ne viendras pas aider ?

Bir şeyi seçmek bir şeyden vazgeçmek anlamına gelir.

Tout choix implique un renoncement.

"Almatı" birçok Türk dillerinde "Elmaların babası" anlamına gelir.

"Almaty" signifie "Le Père des Pommes" dans plusieurs langues turques.

' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

'Philosophie' est un mot grec qui signifie l'amour de la sagesse.

Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Il se peut que je sois antisocial, mais ça ne veut pas dire pas que je ne parle pas aux gens.

'Polenezya' 'birçok adalar' anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

« Polynésie » est un mot grec qui veut dire une « multitude d'îles ».

Daha büyük her zaman daha iyi anlamına gelmez.

Plus grand ne veut pas toujours dire meilleur.

Bu kötü bir şey olduğu anlamına mı geliyor?

Cela veut-il dire qu'il s'est passé quelquechose de mal ?

- Bir şey sadece yasal olduğundan dolayı etik olduğu anlamına gelmez.
- Bir şeyin yasal olması, onun etik olduğu anlamına gelmez.

Ce n'est pas simplement parce que quelque chose est légal qu'il est éthique.

Gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.

représente un remède potentiel et pas seulement un traitement.

Ki bu da iyi haberlerin bana uğramadığı anlamına geliyor.

Ça veut dire que les bonnes nouvelles ne viennent pas me voir.

Burası onun bölgesi ve hırlaması, "Uzak dur" anlamına geliyor.

C'est son territoire, et grogner veut dire : "Ne t'approche pas."

Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir

C'est 1,25 milliard de personnes.

Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.

Impliquant plus de virus présents dans les fermes.

Eğer sağ kulağını deldirirsen bu eşcinsel olduğun anlamına gelir.

- Si vous vous faites percer l'oreille droite, cela signifie que vous êtes homo.
- Si on se fait percer l'oreille droite, cela signifie qu'on est homo.
- Si tu te fais percer l'oreille droite, cela signifie que tu es homo.

Ben çekingen olabilirim ama bu, insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Il se peut que je sois asocial, mais ça ne veut pas dire que je ne parle pas aux gens.

Senin bunu bilmemen, bunun bir yalan olmadığı anlamına gelmez.

- Juste parce que tu n'étais pas au courant ne signifie pas que c'est un mensonge.
- Juste parce que tu l'ignorais ne veut pas dire que c'est un mensonge.
- Simplement parce que tu n'en savais rien ne veut pas dire que c'est un mensonge.

Bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor, ben sadece evlenmek istemiyorum.

Ce n'est pas que je ne t'aime pas, je ne veux juste pas me marier.

Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.

S'il y a de l'eau en bas, ça veut sûrement dire qu'il y a des animaux.

Latincede "gallus" hem "horoz" hem de "Fransız erkeği" anlamına gelir.

En latin, « gallus » veut dire « coq » et aussi « Français ».

Ben astrolojiye inanmıyorum ama bu benim burcumu okumamam anlamına gelmez.

Je ne crois pas en l'astrologie mais ça ne veut pas dire que je ne lis pas mon horoscope.

Bir çeyreklik büyüme % 1.2, yıllık % 4,8 büyüme oranı anlamına gelir.

Une croissance trimestrielle de 1,2% représente un taux de croissance annuel de 4,8%.

Bu, bir şeyi yapabildiğin için yapmak zorunda olduğun anlamına gelmez.

Ce n'est pas parce que tu peux faire quelque chose que tu devrais le faire.

Daha fazla traktörler daha az at ve katır anlamına geliyordu.

Davantage de tracteurs signifiait moins de chevaux et de mules.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

À cause du soleil brûlant, beaucoup d'animaux ne sortent que la nuit.

Evet su kütlesi dev dalga anlamına gelse de teknik olarak farklı

oui le plan d'eau signifie vague géante mais techniquement différent

Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve

Une réputation pour le travail exceptionnel de son personnel signifiait que ses services étaient très demandés

Adaylara bile dağıtılabilir . Bu daha sonra renklendirme, yani karıştırma anlamına gelir.

partis ou groupes d'électeurs. Cela signifie alors panacher, c'est-à-dire mélanger.

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun bunda iyi olduğu anlamına gelmez.

Ce n'est pas parce qu'il aime la peinture qu'il peint bien.

"Phoebus ne anlama geliyor?" "O, güneş anlamına gelen Latince bir sözcüktür."

« Phœbus, qu’est-ce que cela veut dire ? » « C’est un mot latin qui veut dire soleil. »

Ama aynı zamanda, tüm bu lafları bir kerede söylememek anlamına da gelir.

mais, en même temps, ne pas tout dire d'un coup,

Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.

La confiance en soi et la tenue de Soult signifiaient qu'il devint bientôt officier.

Ile konut sağlamak anlamına gelir . İkinci faydaya gelince, uzmanlara göre bu binalar

plus d'esthétique en même temps . Quant au deuxième avantage, selon les spécialistes, ces bâtiments