Translation of "öbür" in French

0.007 sec.

Examples of using "öbür" in a sentence and their french translations:

Üstelik yarın öbür gün

Et demain le lendemain

Konferans öbür gün yapılacak.

La conférence aura lieu à Tokyo après-demain.

Öbür gün Avustralya'ya döneceğim.

Je retourne en Australie après-demain.

Öbür gün boş musun?

Êtes-vous disponible après-demain ?

Öbür gün seni göreceğim.

On se voit après-demain.

Öbür gün Mary'yi aramayı planlıyorum.

Je prévois de rendre visite à Mary après-demain.

Öbür güne kadar işimi yaptırmalıyım.

Je dois finir mon travail pour après-demain.

Öbür güne kadar burada kalacağım.

Je vais rester ici jusqu'à après-demain.

Öbür gün 13 yaşına gireceğim.

Je vais avoir 13 ans après-demain.

Ben nehrin öbür yakasına yüzebilirim.

Je peux traverser la rivière à la nage.

Öbür gün Yumi Osaka'ya hareket ediyor.

Yumi part pour Osaka après-demain.

Yarın değil öbür gün yola çıkıyoruz.

Nous partirons après-demain.

Onlar öbür gün bir parti verecek.

Ils vont faire une fête après-demain.

Ben yüzerek nehrin öbür yakasına geçmeyi öneriyorum.

Je suggère que nous traversions la rivière à la nage.

Nehrin öbür yakasına yüzmek ne kadar sürer?

Combien de temps cela prendrait-il pour traverser la rivière à la nage ?

Dünyanın öbür ucuna kadar seni takip edeceğim.

- Je te suivrai jusqu'au bout du monde.
- Je vous suivrai jusqu'au bout du monde.

Tom odanın öbür tarafına yürüdü ve pencereyi açtı.

- Tom a traversé la pièce et a ouvert la fenêtre.
- Tom traversa la pièce et ouvrit la fenêtre.

- Ayakkabının diğer eşi nerede?
- Ayakkabının öbür teki nerede?

Où est ton autre chaussure ?

Doğru, daha ayakkabılarını giyememişken; yalan, dünyanın öbür ucuna gitmiştir bile.

Un mensonge peut voyager jusqu'aux antipodes pendant que la vérité en est encore à lacer ses chaussures.