Translation of "Avustralya'ya" in French

0.014 sec.

Examples of using "Avustralya'ya" in a sentence and their french translations:

Avustralya'ya gidiyorum.

Je vais en Australie.

Avustralya'ya uçacağım.

Je vais m'envoler pour l'Australie.

Avustralya'ya trenle gideceğim.

J'irai en Australie par le train.

Tom Avustralya'ya gitti.

Tom est parti pour l'Australie.

Tom, Avustralya'ya döndü.

Tom est retourné en Australie.

Avustralya'ya yolculuğun nasıldı?

- Comment s'est passé ton voyage en Australie ?
- Comment était votre séjour en Australie ?

Avustralya'ya hoş geldiniz.

Bienvenue en Australie.

Avustralya'ya gitmek istiyorum.

Je veux aller en Australie.

Tom, Avustralya'ya gitti.

Tom est parti pour l'Australie.

Tom, Avustralya'ya kaçtı.

Tom s'enfuit en Australie.

Tom Avustralya'ya döndü.

Tom est retourné en Australie.

Öbür gün Avustralya'ya döneceğim.

Je retourne en Australie après-demain.

Tom Avustralya'ya gitmek istiyor.

Tom veut aller en Australie.

Ailemle Avustralya'ya gitmek istiyorum.

Je veux aller en Australie avec ma famille.

Tom Avustralya'ya asla varmadı.

Tom n'a jamais atteint l'Australie.

Bu yıl Avustralya'ya gitmeyeceğim.

Je n'irai pas en Australie cette année.

Bu gece Avustralya'ya gidiyorum.

Je pars ce soir pour l'Australie.

Tom Avustralya'ya geri gitti.

Tom est retourné en Australie.

Tom Avustralya'ya göç etti.

Tom a émigré en Australie.

Tom, Avustralya'ya geri dönmelidir.

- Tom doit rentrer en Australie.
- Tom doit retourner en Australie.

Pazartesi günü Avustralya'ya gidiyoruz.

- On part en Australie lundi.
- On part pour l'Australie lundi.

Ekim ayında Avustralya'ya geri dönüyorum.

Je retourne en Australie en octobre.

Ben Avustralya'ya seyahat etmek istiyorum.

Je veux aller en Australie.

Gelecek ay Avustralya'ya gidiyor olacağım.

Je partirai pour l'Australie le mois prochain.

Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.

Je fais des économies pour pouvoir aller en Australie.

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.

Ils sont allés en Australie avec l'intention de trouver de l'or.

Koala Avustralya'ya özgü bir hayvandır.

Le koala est un animal unique à l'Australie.

Avustralya'ya gitmeye karar verdiniz mi?

Avez-vous décidé d'aller en Australie ?

Avustralya'ya gitmek için yanıp tutuşuyorum.

J'ai très envie d'aller en Australie.

Biz geçen yaz Avustralya'ya gittik.

Nous sommes allés en Australie l'été dernier.

Bir gün Avustralya'ya gitmek istiyorum.

Je veux visiter un jour l'Australie.

Babam bazen iş için Avustralya'ya gider.

Mon père va parfois en Australie pour les affaires.

Tom Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.

Tom est parti pour l'Australie.

Ben üniversitedeyken bir defa Avustralya'ya gittim.

Je suis allé en Australie une fois alors que j'étais à l'université.

Tom, Avustralya'ya gidebilmek için para biriktiriyor.

Tom économise de l'argent pour un voyage en Australie.

Tom 2013 yılında Avustralya'ya göç etti.

Tom a émigré en Australie en 2013.

Tom otuz yaşındayken Avustralya'ya göç etti.

Tom a émigré en Australie quand il avait trente ans.

Bu, Tom'un Avustralya'ya yaptığı üçüncü gezisi.

C'est le troisième voyage de Tom en Australie.

Tom, Avustralya'ya ücretsiz bir gezi kazandı.

Tom a gagné un séjour gratuit en Australie.

Her zaman ailemle birlikte Avustralya'ya gitmek istedim.

J'ai toujours voulu aller en Australie avec ma famille.

Seyahatten bahsetmişken, Sen hiç Avustralya'ya gittin mi?

En parlant de voyage, es-tu déjà allé en Australie ?

Tom, Avustralya'ya bir gezi için para biriktiriyor.

Tom économise de l'argent pour un voyage en Australie.

Tom Avustralya'ya gitti ve hayatının geriye kalan kısmında orada kaldı.

Tom est allé en Australie et y a séjourné pour le restant de ses jours.