Translation of "Kalacağım" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Kalacağım" in a sentence and their dutch translations:

Kalacağım.

Ik zal blijven.

- Seninle kalacağım.
- Sizinle kalacağım.

Ik blijf bij je.

Orada kalacağım.

Ik zal daar blijven.

Evde kalacağım.

Ik zal thuis blijven.

Onunla kalacağım.

Ik blijf bij haar.

Burada kalacağım.

Ik zal hier blijven.

- Ben yarın evde kalacağım.
- Yarın evde kalacağım.

Morgen blijf ik thuis.

Sanırım burada kalacağım.

Ik denk dat ik hier blijf.

Bugün evde kalacağım.

Ik blijf vandaag thuis.

Sanıyorum burada kalacağım.

Ik denk dat ik hier blijf.

Yarın evde kalacağım.

Morgen blijf ik thuis.

Eğer yağmur yağarsa kalacağım.

Als het regent, blijf ik.

Hawaii'de halamla birlikte kalacağım.

Ik ga bij mijn tante op Hawaï logeren.

Birkaç gün burada kalacağım.

Ik zal hier meerdere dagen blijven.

Bütün yıl burada kalacağım.

Ik zal hier het hele jaar blijven.

Burada birkaç gün kalacağım.

- Ik zal hier een paar dagen blijven.
- Ik blijf hier voor een paar dagen.

Endişelenme. Ben seninle kalacağım.

Maak je geen zorgen. Ik blijf bij je.

Sanırım bir süre kalacağım.

Ik denk dat ik een tijdje zal blijven.

Tom'u uyarmak zorunda kalacağım.

Ik moet Tom waarschuwen.

- Burada kısa bir süre için kalacağım.
- Kısa bir süre burada kalacağım.

Ik blijf hier niet lang.

Saat ona kadar burada kalacağım.

- Ik blijf hier tot tien uur.
- Ik zal hier tot tien uur zijn.

Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.

- Ik moet erover nadenken.
- Daar zal ik even over moeten nadenken.

Bir ay boyunca burada kalacağım.

Ik zal hier een hele maand blijven.

Seni tekrar aramak zorunda kalacağım.

Ik zal je terug moeten bellen.

Saat altıya kadar orada kalacağım.

Ik zal daar tot zes uur blijven.

Yarın ona gerçeği söylemek zorunda kalacağım.

Morgen moet ik haar de waarheid zeggen.

Sen geri dönene kadar burada kalacağım.

- Ik blijf hier tot ge terugkomt.
- Ik blijf hier tot je terugkomt.

Bir veya iki gün daha kalacağım.

Ik blijf nog voor een dag of twee.

O gelene kadar ben burada kalacağım.

Ik blijf hier totdat hij aankomt.

Üzgünüm ama geç kalacağım. Trafikte sıkıştım!

Het spijt me maar ik ga te laat zijn. Ik zit vast in het verkeer.

Adresimi henüz bilmiyorum. Bir süre arkadaşımla kalacağım.

- Ik weet mijn adres nog niet, ik ga een tijdje bij mijn vriend wonen.
- Ik weet mijn adres nog niet, ik ga een tijdje bij mijn vriendin wonen.

Ben kısa bir süre için burada kalacağım.

Ik blijf hier een tijdje.

Sanırım gelecekte daha dikkatli olmak zorunda kalacağım.

In het vervolg moet ik misschien wat voorzichtiger zijn.

Bu akşam tüm gece uykusuz kalacağım gibi görünüyor.

Het ziet ernaar uit dat ik vanavond de hele nacht wakker blijf.

O kadar çok işim var ki, bir saat daha kalacağım.

Ik heb zoveel werk dat ik nog een uur blijf.

- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- Sen dönünceye kadar burada kalacağım.

Ik blijf hier tot je terugkomt.

Sorun şu ki buradan indikten sonra devam etmek zorunda kalacağım. Yukarı çıkış yok.

Het probleem is dat als ik erover ga... ...ik niet meer naar boven kan.