Translation of "çalışırlar" in French

0.006 sec.

Examples of using "çalışırlar" in a sentence and their french translations:

Öğrenciler okulda çalışırlar.

Les étudiants étudient à l'école.

Onlar gece çalışırlar.

- Ils travaillent de nuit.
- Elles travaillent de nuit.

Onlar birlikte çalışırlar.

Elles travaillent ensemble.

Onlar çok çalışırlar.

- Ils travaillent dur.
- Elles travaillent dur.

Karıncalar düz mantıkla çalışırlar.

fourmis essayant de plaire stupide.

Bütün öğrenciler İngilizce çalışırlar.

Tous les étudiants étudient l'anglais.

Onlar benim için çalışırlar.

- Ils travaillent pour moi.
- Elles travaillent pour moi.

Onlar çok fazla çalışırlar.

- Ils travaillent trop.
- Elles travaillent trop.

Her gün çok çalışırlar.

- Ils travaillent très dur tous les jours.
- Elles travaillent très dur tous les jours.

Onlar sadece gün boyunca çalışırlar.

Ils ne travaillent que la journée.

Japon ofis çalışanları çok çalışırlar.

Les employés de bureau japonais travaillent très dur.

Onların her ikisi de çalışırlar.

- Ils travaillent tous les deux.
- Elles travaillent toutes les deux.

Aktivistler yoksul ülkelerdeki hastalığı önlemeye çalışırlar.

Des activistes tentent de prévenir les maladies dans les pays pauvres.

Otoriteye saygılıdırlar ve öz saygıları için çalışırlar.

leur respect de l'autorité et voyant le travail comme gratifiant.

Çocuklar çoğu zaman büyüklerini taklit etmeye çalışırlar.

Les enfants essayent souvent d'imiter leurs aînés.

Mühendisler, tabiatı anlamaktan ziyade, onu kullanmaya çalışırlar.

Les ingénieurs essaient de tirer avantage de la nature plutôt que d'essayer de la comprendre.

Babam ve büyük erkek kardeşim bu fabrikada çalışırlar.

Mon père et mon grand frère travaillent dans cette usine.

Tom ve Mary genellikle cuma günü birlikte çalışırlar.

Tom et Marie travaillent souvent ensemble le vendredi.

Düşük kaliteli uykusu olan kişiler daha uzun süre uyumaya çalışırlar,

Les personnes qui ont un sommeil de mauvaise qualité vont généralement essayer

Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.

Les banques essayeront de vous prêter un parapluie un jour ensoleillé, mais vous tourneront le dos un jour pluvieux.

Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar.

Presque tous les siheyuans avaient leur bâtiment principal et leur portail tournés au sud pour un meilleur éclairage, donc une majorité de hutongs courent d'est en ouest.