Translation of "Karıncalar" in French

0.006 sec.

Examples of using "Karıncalar" in a sentence and their french translations:

Karıncalar bunu seviyor

les fourmis adorent

çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var

Les bergers ont des fourmis rouges Il y a des fourmis tueuses

Karıncalar bereket olarak görülür.

les fourmis sont considérées comme la fertilité.

Peki, kim bu karıncalar?

Alors, qui sont ces fourmis?

Karıncalar gerçekten bu dünayaya

ce vraiment dünaya les fourmis

Karıncalar düz mantıkla çalışırlar.

fourmis essayant de plaire stupide.

Karıncalar ise arının düşmanıdır.

Si les fourmis sont les ennemis des abeilles.

çok kalabalıktır bu karıncalar

ces fourmis sont très fréquentées

Işte bu yüzden karıncalar,

Voilà pourquoi les fourmis,

Atamı biniyor bu karıncalar

Ces fourmis chevauchant mes ancêtres

Bu karıncalar tırtıla biniyorlar

les fourmis chevauchent la légionnaire

Onun pantolonunda karıncalar var.

Il bout d'impatience.

Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.

Les fourmis pullulent autour du sucre.

çok garip yaratık bu karıncalar

créatures très étranges que les fourmis

Karıncalar ve zürafalar uzak akrabadırlar.

Les fourmis et les girafes sont des parents éloignés.

Karıncalar bütün yaz çok çalışır.

Les fourmis travaillent dur tout l'été.

Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.

Les fourmis et les girafes sont des cousins éloignés.

Işte karıncalar bu salgıyı çek seviyor

travailler comme des fourmis attirées par cette sécrétion

Karıncalar toprağı ısırarak toprağı tükürüğüyle yumuşatıyorlar

les fourmis ramollissent avec la salive en mordant le sol

Kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar

fourmi reine essaie de nourrir toutes les fourmis

Işte karıncalar da bunu yapıyor fakat yemiyorlar

les fourmis le font, mais ne mangent pas ici

Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.

Les fourmis et les abeilles sont des exemples de diligence et d'harmonie.

Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.

Les fourmis vivent au sein d'une société bien organisée.

Peki ıslanırsa ne olur şeker mi bu karıncalar?

Que se passe-t-il si elle est mouillée, sucrée ou fourmis?

Diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

d'autres fourmis grimpant sur ce pont continuent

Bir süre sonra karıncalar bu yuvalarını terk ediyor

Après un moment, les fourmis quittent le nid

- Tom'un pantolonunda karıncalar var.
- Tom'un kıçında kurt var.

- Tom a des fourmis dans les jambes.
- Tom a des fourmis dans la jambe.

Acaba karıncalar doğuştan romatizma hastası da olabilir mi ki?

Je me demande si le patient atteint de polyarthrite rhumatoïde peut être inné?

Arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar

les fourmis se déplacent pour suivre les traces de ces produits chimiques venant de derrière

- Mutfakta karıncalar var. Bir ilaçlamacıyı aramamız gerekiyor.
- Mutfağı karınca basmış. Bir ilaçlamacı çağırmalıyız.

On a des fourmis dans la cuisine. Il faut qu'on appelle un exterminateur.