Translation of "Zeytinyağı" in English

0.009 sec.

Examples of using "Zeytinyağı" in a sentence and their english translations:

Bana zeytinyağı ver.

Give me the olive oil.

Zeytinyağı gibi kokuyorsun.

You smell like olive oil.

"Bu koku ne?" "Zeytinyağı."

"What's this smell?" "It's olive oil."

- Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
- Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.

The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.

Hatay'da aldığım zeytinyağı sabunlarını gerçekten seviyorum. Halbuki onlar ucuz değil.

I really like the olive soaps I bought in Hatay. They are not cheap, though.

- O, kirpiklerine niçin zeytinyağı uyguluyor?
- O neden kirpiklerine zeytin yağı sürer?

Why does she apply olive oil on her lashes?