Translation of "Yapılmaz" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yapılmaz" in a sentence and their english translations:

U dönüşü yapılmaz!

No U-turn!

Burada park yapılmaz.

- Parking is not allowed here.
- Parking isn't allowed here.

Bahşiş genellikle burada yapılmaz.

Tipping isn't usually done here.

Tom'a çok ödeme yapılmaz.

Tom doesn't get paid very much.

Yumurtaları kırmadan omlet yapılmaz.

From chipping come chips.

- Öyle olmaz.
- Bu öyle yapılmaz.

That's not how it's done.

Bana çok fazla ödeme yapılmaz.

I don't get paid very much.

- Buraya ev yapılmaz.
- Burası ev yapmak için güzel bir yer değil.

This wouldn't be a good place to build a house.

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.

Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.

U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım.

I was lucky that the policeman didn't give me a ticket for making a U-turn at an intersection that had a no U-turn sign.