Translation of "Omlet" in English

Omlet yapıyorum.

I'm making scrambled eggs.

Ben omlet bile yapamam.

- I can not even cook an omelet.
- I can't even cook an omelet.

Bir omlet pişirebilir misin?

- Can you cook an omelette?
- Can you cook an omelet?

Bir omlet yapabilir misin?

- Can you cook an omelette?
- Can you cook an omelet?

Tom biraz omlet yaptı.

Tom made some scrambled eggs.

Tom bir omlet yaptı.

- Tom made an omelet.
- Tom made an omelette.

Omlet yapma tarzını seviyorum.

I like the way you make scrambled eggs.

Biraz omlet ister misin?

Do you want some scrambled eggs?

Yumurtaları kırmadan omlet yapılmaz.

From chipping come chips.

Ben onun için omlet yapmıyorum.

I'm not making an omelet for him.

Kahvaltı için bir omlet yaptım.

I made an omelet for breakfast.

Ben kahvaltıda omlet ve sosis yedim.

I ate scrambled eggs and sausage for breakfast.

Tom sık sık kahvaltı için omlet yer.

Tom often eats scrambled eggs for breakfast.

Omlet yapmak için bir yumurta kırmak zorundasın.

You have to break an egg to make an omelet.

- Yumurtaları kırmadan bir omlet yapamazsın.
- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.

- You can't make an omelet without breaking eggs.
- You cannot make an omelet without breaking eggs.
- You can't make an omelette without breaking eggs.

- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.

- You can't make an omelet without breaking eggs.
- You cannot make an omelet without breaking eggs.
- You can't make an omelette without breaking eggs.

Beş kişiye yetecek bir omlet için kaç tane yumurta kullanmam gerekir?

How many eggs should I use for an omelet for five people?