Translation of "Yanıyordu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yanıyordu" in a sentence and their english translations:

Canımız yanıyordu.

We were hurt.

Ev yanıyordu.

The house was on fire.

Gemi yanıyordu.

The ship was on fire.

O ateşle yanıyordu.

He was burning with fever.

Onun evi yanıyordu.

His house was on fire.

O, öfkeden yanıyordu.

She was burning with anger.

Benim evim yanıyordu.

My house was on fire.

Birkaç bina yanıyordu.

Several buildings were on fire.

Birkaç mum yanıyordu.

Several candles were burning.

Leyla'nın evi yanıyordu.

Layla's house was on fire.

Lamba hala yanıyordu.

The lamp was still burning.

Tom'un ışıkları yanıyordu

Tom's lights were on.

Işıklar bütün gece yanıyordu.

The lights have been burning all night.

Leyla'nın evi tamamen yanıyordu.

Layla's house was completely on fire.

Sami'nin evi şiddetle yanıyordu.

Sami's house was burning very fiercely.

Ateş parlak bir şekilde yanıyordu.

The fire was burning brightly.

Ben oraya vardığımda, ev yanıyordu.

When I got there, the house was on fire.

Başka bir deyişle Türk ekonomisi yanıyordu

So in other words… the Turkish economy was ON FIRE.

Işıklar yanıyordu ama kimse evde değildi.

The lights were on, but nobody was home.