Translation of "Gemi" in English

Gemi denizde.

The ship is at sea.

Gemi göründü.

The ship came in sight.

Gemi denizdeydi.

The ship was at sea.

Gemi demirledi.

The ship dropped anchor.

Gemi battı.

The ship sank.

Gemi batacak!

The ship's going to sink!

Gemi nerede?

Where is the ship?

Gemi yanıyordu.

The ship was on fire.

Gemi satılamazdır.

The ship is unsellable.

Gemi batıyor.

- The ship is sinking.
- The ship is sinking!

- Gemi yakında öründü.
- Gemi yakında ortaya çıktı.
- Gemi yakında görüş alanına girdi.
- Gemi yakında görüş açısına girdi.

The ship soon came into view.

Gemi kayalara çarptı.

The ship crashed on the rocks.

Gemi dalgaların elindeydi.

The ship was at the mercy of the waves.

Gemi şimdi limandadır.

The ship is now in the harbor.

Gemi radarla donatılmamış.

The ship is not equipped with radar.

Gemi Finlandiya'ya gidecek.

- The ship is bound for Finland.
- The ship is on its way to Finland.

Gemi yola çıktı.

The ship set sail.

Gemi yükünü boşalttı.

They unloaded the ship.

Gemi, kayalara çarpmış.

The ship was wrecked on the rocks.

Gemi ufukta kayboldu.

The ship vanished over the horizon.

Gemi ufukta göründü.

The ship appeared on the horizon.

Gemi Yokohama'da duracaktır.

The ship will stop in Yokohama.

Gemi çapa attı.

The ship dropped anchor.

Gemi seyrini değiştirdi.

The ship changed its course.

Gemi denizde battı.

The ship sank in the sea.

Şimdi gemi nerede?

Where is the ship now?

O bir gemi.

That is a ship.

Gemi seyir halinde.

The ship is under sail.

Gemi rota değiştirdi.

The ship changed course.

Gemi Finlandiya'ya gidiyor.

The ship is on its way to Finland.

Gemi batmaya başladı.

The ship began to sink.

Gemi hasarlı değildi.

The ship was not damaged.

Gemi denizin merhametindeydi.

The ship was at the mercy of the sea.

Gemi karaya oturdu.

The ship ran aground.

Diğer gemi battı.

Another ship sank.

- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.

- Iron is used in building ships.
- Iron is used in shipbuilding.
- Iron is used in ship construction.

- Limanda birçok gemi gördük.
- Limanda çok gemi gördük.

We saw many ships in the harbor.

- Gemi okyanusun ortasında devrildi.
- Gemi okyanusun ortasında alabora oldu.

The ship capsized in the middle of the ocean.

- Gemi her zaman batmaya hazırdı.
- Gemi her zaman batacak gibiydi.
- Gemi her zaman batacak durumdaydı.

The ship was ready to sink any time.

, Northumbria kıyılarında gemi enkazına

off the coast of Northumbria.

Gemi bir yıldırımla battı.

The boat sank in a flash.

Gemi burnun etrafını dolaştı.

The ship sailed around the cape.

Gemi dalgaların elinde sürükleniyordu.

The ship was drifting at the mercy of the waves.

Gemi kıyıya doğru gitti.

The ship made for the shore.

Gemi öğleyin hareket edecektir.

The ship will set sail at noon.

Gemi limana demir attı.

The ship is at anchor in the harbor.

Gemi denizin dibine battı.

- The ship went down to the bottom of the sea.
- The ship sank to the bottom of the sea.

Gemi'ye " Kayıp Gemi " denilmektedir.

The ship is called "Lost Ship."

Gemi ufkun ötesinde kayboldu.

The ship disappeared beyond the horizon.

Gemi sıçanlar ile doludur.

The ship abounds with rats.

Gemi hedefine doğru ilerledi.

The ship proceeded to her destination.

Gemi, batıya doğru seyrediyor.

The ship is sailing to the west.

Gemi beşe kadar gelecek.

The ship will arrive by five o'clock.

Gemi geldiğinde, rıhtımda bekliyordu.

She was waiting at the quay as the ship came in.

Gemi yavaş yavaş göründü.

The ship gradually came in sight.

Limanda çok gemi gördük.

We saw many ships in the harbor.

Uzakta bir gemi görebiliyorum.

I can see a ship in the distance.

Ufukta bir gemi görebiliyorum.

I can see a ship on the horizon.

Bizim gemi limana yaklaştı.

Our ship was approaching the harbor.

Gemi Süveyş kanalından geçti.

- The ship went through the Suez Canal.
- The ship sailed through the Suez Canal.

Gemi geçen yıl batırılmıştı.

The ship was scuttled last year.

Bu güzel bir gemi.

This is a fine ship.

Neden gemi hareket etmiyor?

Why isn't the ship moving?

Bu gemi nereden geldi?

Where did that ship come from?

Gemi, ne zaman bekletiliyor?

When is the ship due to arrive?

Hiçbir gemi batmaz değildir.

No ship is unsinkable.

Buharlı gemi gözden kayboldu.

The steam ship has gone out of sight.

Sıkı bir gemi işletiyorum.

I run a tight ship.

Bu gemi Vancouver'e gidiyor.

This ship is bound for Vancouver.

Gemi köprünün altından geçti.

The boat passed under the bridge.

Gemi bir kayaya çarptı.

Their ship struck a rock.

Gemi Panama Kanalından geçti.

The ship passed through the Panama Canal.

Gemi işlenmemiş pamuk taşıyor.

The ship is carrying raw cotton.

Gemi kuzeye devam etti.

The ship continued northward.

Hiçbir gemi Küba'ya ulaşamadı.

No ship could arrive in Cuba.

Uzakta bir gemi gördük.

We caught sight of a ship in the distance.

Gemi yarın ekvator'u geçecek.

The ship's going to cross the equator tomorrow.

Gemi Süveyş Kanalı'ndan geçti.

The ship sailed through the Suez Canal.

Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.

The ship came from overseas.

Gemi limanda demir attı.

The ship dropped anchor in the harbor.

Gemi iz bırakmadan kayboldu.

The ship disappeared without a trace.

Gemi ne zaman kalkıyor?

When is the ship leaving?

Gemi okyanusun ortasında devrildi.

The ship capsized in the middle of the ocean.

Limanda birçok gemi gördük.

We saw many ships in the harbor.

Gemi limana doğru yöneldi.

The ship is turning toward the port.

Gemi Manş Denizine yaklaşıyordu.

The boat was approaching the English Channel.

Bir gemi gezisinde tanıştık.

We met on a cruise.

Gemi alev alev yandı.

The ship went up in flames.

Gemi fırtınalı denizde battı.

The ship foundered in the stormy sea.

Bu gemi Vancouver'e gider.

This ship is bound for Vancouver.

- Gemiyi boşaltın!
- Terkedilmiş gemi!

- Abandon ship!
- Abandon ship.

Bir gemi iskelede demirlemiş.

A ship is moored at the pier.

Gemi on metre uzunluğundaydı.

This ship was ten meters long.

Limanda birçok gemi var.

There are many ships in the harbor.