Translation of "Yakınıyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yakınıyor" in a sentence and their english translations:

Izin verilmediğinden yakınıyor .

to join his king.

Tom hala yakınıyor.

Tom is still complaining.

Tom çok fazla yakınıyor.

Tom complains too much.

O hep maaşının düşüklüğünden yakınıyor.

She is always complaining of her small salary.

Odanın çok küçük olmasından yakınıyor.

He complains of the room being so small.

O hep düşük maaşından yakınıyor.

He is always complaining about his low salary.

O her zaman benim düşük maaşımdan yakınıyor.

She is always complaining about my small salary.

Tom her zaman bir şey hakkında yakınıyor.

Tom is always complaining about something.

Bazı insanlar her şey hakkında yakınıyor gibi görünüyor.

Some people seem to complain about everything.

Babam yakınıyor; o geçen haftadan bu yana sürekli olarak meşgul oldu.

My dad is complaining; he's been constantly busy since last week.