Translation of "Yaşlarını" in English

Tom göz yaşlarını gizleyemedi.

Tom was unable to hide his tears.

çocuklar için bir teleskop istediğinde göz yaşlarını tutamamıştı

she couldn't keep her tears when she wanted a telescope for kids

Haberlerin gerçek olduğunu öğrenip, sevinç göz yaşlarını tutamadı.

Upon finding the news true, she couldn't help but cry for joy.

Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.

The lawyer asked the judge to make allowance for the age of the accused.

O onun göz yaşlarını görmesin diye yüzünü geri çevirdi.

- She turned her head away, lest he should see her tears.
- She turned her face away so he wouldn't see her tears.