Translation of "öğrenip" in English

Birbirimizin farklarından öğrenip

And they can be reconstructed

Bir şey öğrenip öğrenmediğini görelim.

Let's see if you've learned anything.

Her şeyi öğrenip rapor edecektim.

I was supposed to learn about everything and report it.

Tom bana Fransızca öğrenip öğrenmediğimi sordu.

Tom asked me if I studied French.

Tom'un Fransızca öğrenip öğrenmediğini merak ediyorum.

- I wonder whether Tom has studied French.
- I wonder if Tom has studied French.
- I wonder whether or not Tom has studied French.
- I wonder whether Tom has studied French or not.

Haberlerin gerçek olduğunu öğrenip, sevinç göz yaşlarını tutamadı.

Upon finding the news true, she couldn't help but cry for joy.

Tıpkı sihir öğrenip kabul görene dek birkaç yıl benim de olduğum gibi.

much like I was for a number of years, until I learned magic and became accepted.