Translation of "çevirdi" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "çevirdi" in a sentence and their spanish translations:

Gözlerini çevirdi.

Ella puso los ojos en blanco.

Polisler binayı çevirdi.

La Policía ha rodeado el edificio.

O, bakışlarını çevirdi.

Él miró hacia otro lado.

Tom anahtarı çevirdi.

Tom giró el interruptor.

Tom vanayı çevirdi.

Tom giró la válvula.

Patronumuz önerimizi geri çevirdi.

Nuestro jefe rechazó nuestra propuesta.

O, yanlış numara çevirdi.

Ella marcó el número equivocado.

Marika kitabımı Almancaya çevirdi.

Marika tradujo mi libro al alemán.

Kuran'ı İbranice'ye kim çevirdi?

¿Quién tradujo el Corán al hebreo?

- Gözlerini döndürdü.
- Gözlerini çevirdi.

Él puso los ojos en blanco.

Kitabı Fransızcadan İngilizceye çevirdi.

Él tradujo el libro del francés al inglés.

Tom belgeyi Fransızcaya çevirdi.

Tom tradujo el documento al francés.

Tom sözleşmeyi Fransızcaya çevirdi.

Tomás tradujo el contrato al francés.

Tom mektubu Fransızcaya çevirdi.

Tom tradujo la carta al francés.

O, bir şiir çevirdi.

Ella tradujo un poema.

Tom yanlış numara çevirdi.

Tom marcó un número incorrecto.

- O benim teklifimi geri çevirdi.
- O, benim teklifimi geri çevirdi.

Ella rechazó mi oferta.

Babam Fransızca belgeyi Japoncaya çevirdi.

Mi padre tradujo el documento francés al japonés.

O, onu kelimesi kelimesine çevirdi.

- Ella lo tradujo palabra por palabra.
- Lo tradujo palabra por palabra.

Bu şiiri Tacikçe'ye kim çevirdi?

¿Quién tradujo este poema al tayiko?

O, Homeros'u Yunancadan İngilizceye çevirdi.

Él tradujo a Homero del griego al inglés.

O, kapı tokmağını yavaşça çevirdi.

Ella giró el picaporte despacio.

O, kitabı Japoncadan İngilizceye çevirdi.

Ella tradujo el libro del japonés al inglés.

O benim ricamı geri çevirdi.

Ella rechazó mi petición.

O, onun davetini geri çevirdi.

Ella no aceptó la invitación.

İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.

El éxito de la empresa sorprendió a todos.

Bu sorun beni şaşkına çevirdi.

- Este problema me desconcierta.
- Encuentro este problema desconcertante.

Babam Almanca mektubu Japoncaya çevirdi.

Papá tradujo la carta alemana al japonés.

Tom Mary'nin teklifini geri çevirdi.

Tom rechazó la oferta de Mary.

O, mektubu Japoncadan Fransızcaya çevirdi.

Ella tradujo la carta del japonés al francés.

Yoko bazı şiirleri Japoncadan İngilizceye çevirdi.

Yoko tradujo algunos poemas del japonés al inglés.

Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.

Tom giró la perilla y abrió la puerta.

Tom benim için mektubu Fransızcaya çevirdi.

Tom tradujo la carta en francés para mí.

Hızla düzen koydu, tersine çevirdi ve saldırdı.

Rápidamente impuso el orden, le dio la vuelta y atacó.

Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.

Mary rechazó una invitación al concierto.

Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.

El hecho de que él admitiera haber robado el dinero dejó a su familia anonadada.

- Tom teklifi geri çevirdi.
- Tom teklifi reddetti.

Tom rechazó la oferta.

O, sol eli ile kapı kolunu çevirdi.

Él giró el pomo de la puerta con su mano izquierda.

Tom patronu için Fransızca mektubu İngilizceye çevirdi.

Tom tradujo una carta del francés al inglés para su jefe.

Yazar o peri masallarını bizim dilimize çevirdi.

Ese autor tradujo esos cuentos de hadas a nuestro idioma.

Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.

Tom hojeó las páginas de la revista.

Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi.

En pocas palabras, rechazó su propuesta.

- Onun teklifini reddetti.
- O, evlenme teklifini geri çevirdi.

Ella rechazó su propuesta.

Tom patronu için bir mektubu Fransızcadan İngilizceye çevirdi.

Tom tradujo una carta del francés al inglés para su jefe.

O onun göz yaşlarını görmesin diye yüzünü geri çevirdi.

Ella giró la cabeza para que él no viera sus lágrimas.

Doctor L.L. Zamenhof(1859-1917) edebiyatın başyapıtlarını Esperanto'ya çevirdi.

El doctor L.L. Zamenhof (1859-1917) tradujo personalmente obras maestras de la literatura al esperanto.

- Söylediğin şey Tom'u çılgına çevirdi.
- Söylediklerin Tom'u çok kızdırdı.

Lo que dijiste enfadó mucho a Tom.

O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.

Puso la botella boca abajo y la agitó, pero aún así la miel no salía.

Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.

Tom invitó a Mary a una cita, pero ella lo rechazó.

Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.

Cuando yo le pedí que me prestara algo de dinero, él rechazó mi petición.

- Tom projeyi yok etmek için bir dolap çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir entrika çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.

Tom conspiró para destruir el proyecto.

. Sonrasında, Ney Fransa'dan kaçma şansını geri çevirdi ve geri yüklenen monarşi tarafından

Como consecuencia, Ney rechazó varias oportunidades de huir de Francia y fue arrestado por traición