Translation of "Yaşamadım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamadım" in a sentence and their english translations:

Boston'da hiç yaşamadım.

I've never lived in Boston.

Geçen yıl Sanda'da yaşamadım.

I did not live in Sanda last year.

Her zaman böyle yaşamadım.

I haven't always lived like this.

Okulda hiç sorun yaşamadım.

I never had any problems at school.

O deneyimi hiç yaşamadım.

I've never had that experience.

Sanal gerçekliği asla yaşamadım.

- I've never experienced virtual reality.
- I have never experienced virtual reality.

Sanal gerçekliği hiç yaşamadım.

- I've never experienced virtual reality.
- I have never experienced virtual reality.

Ben yurtdışında hiç yaşamadım.

I've never lived abroad.

Geçen seneden beri Sanda'da yaşamadım.

I have not lived in Sanda since last year.

Ben herhangi bir sorun yaşamadım.

I have never had any problems.

Hiç bu tür sorunlar yaşamadım.

I've never had those kinds of problems.

Onunla herhangi bir sorun yaşamadım.

I've had no problems with him.

Boston'dan başka hiçbir yerde yaşamadım.

- I've never lived anywhere other than Boston.
- I've never lived anywhere but Boston.

Bunu yaparken hiç problem yaşamadım.

I had no problem doing that.

Boston'da çok uzun süre yaşamadım.

I haven't lived in Boston very long.

Ben hiç uykuya dalmakta zorluk yaşamadım.

I've never had trouble falling asleep.

O sorunu daha önce hiç yaşamadım.

I've never had that problem.

Tom'la kişisel olarak hiç problem yaşamadım.

I've never had any problem with Tom personally.

Tom'un ofisini bulmakta hiçbir sorun yaşamadım.

I had no trouble finding Tom's office.

Fransızca konuşulan bir ülkede hiç yaşamadım.

I've never lived in a French-speaking country.

"Kaç yaşındasın?" "Yaşım yok. Ben yaşamadım."

"How old are you?" "I have no age. I haven't lived."

Daha önce hiç bu tür sorunlar yaşamadım.

I've never had these kinds of problems before.

Tom'un evini bulmakta herhangi bir sorun yaşamadım.

I didn't have any trouble finding Tom's house.

Ben asla Boston dışında herhangi bir yerde yaşamadım.

I've never lived anywhere except Boston.

Övünmek gibi olmasın ama, kızlarla buluşmada hiç sorun yaşamadım.

I don't mean to brag, but I've never had trouble meeting girls.

- Hiç bu kadar acı yaşamadım.
- Böyle bir acıyı hiç görmedim.

I've never dealt with such pain.

Ben asla bir çiftlikte yaşamadım ama ebeveynlerimin ikisi de çiftliklerde büyüdü.

I've never lived on a farm, but both of my parents grew up on farms.

- Daha önce asla o sorunum yoktu.
- Daha önce hiç böyle sorun yaşamadım.

- I have never had that problem before.
- I've never had that problem before.

- O ağaca tırmanırken herhangi bir zorluk yaşamadım.
- O ağaca tırmanırken hiçbir zorluğum olmadı.

I didn't have any trouble climbing that tree.