Translation of "Yönü" in English

Yönü değiştirmemiz gerekiyor.

We need to change direction.

Sorun, gideceğimiz yönü belirlemek.

Problem is though, our direction of travel.

O, hangi yönü seçecek?

Which direction will he choose?

Bu odanın yönü harika.

This room's orientation is great.

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

I can actually feel where the hole goes. Oh! Oh man.

Tom'un hiçbir zayıf yönü yoktur.

Tom has no weaknesses.

Hepsinin ortak bir yönü var.

They all have one thing in common.

Onların ortak bir yönü var.

They have one thing in common.

Onların bizimle ortak yönü yok.

They have nothing in common with us.

Mantık onun güçlü yönü değil.

Logic is not his strong suit.

Gitmekte olduğumuz yönü değiştirmek bir seçimdir.

It is a choice to change the direction that we have been going.

Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm

If I could see the sun, I could see which way it was moving.

Tom ve Mary'nin ortak yönü olmalı.

Tom and Mary must have something in common.

Leyla'nın bacakları onun en iyi yönü.

Layla's legs are her best feature.

İşte, internetin böyle ilginç bir yönü var.

You see, the internet has this interesting quality.

Siz ikinizin çok ortak yönü olduğunu düşünüyordum.

- I thought you two would have a lot in common.
- I thought that you two would have a lot in common.

Japonların Çinlilerle bir sürü ortak yönü var.

The Japanese have a lot in common with the Chinese.

Tom ve Mary'nin ortak bir yönü var.

Tom and Mary have something in common.

Ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi.

and forever how I thought about the mental aspect of how we perform.

Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.

are probably going to lead to water, but these trails are heading off that way.

Tom ve Mary'nin ortak bir yönü, onların müzik sevgisidir.

One thing Tom and Mary have in common is their love of music.

Başka bir yönü de, tüm düzenlemeler Çin yasalarına göre olacak.

On the other hand, all the regulations will follow Chinese law.

- Tom sanatçı ruhlu görünüyor.
- Tom'un sanat yönü var gibi görünüyor.

Tom seems artistic.

Yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

as well as every aspect of army administration;  ensuring efficient movement and supply;  

Ama hepsinin ortak tek bir yönü vardı. Çoğunluğu Hristiyan Demokrat hükümetlerdi.

But they all had something in common: most of them were CHRISTIAN DEMOCRAT governments.

Sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.

which is a big deal if you are trying to navigate the ocean with only a compass.