Translation of "Varlıklar" in English

0.100 sec.

Examples of using "Varlıklar" in a sentence and their english translations:

Doğaüstü varlıklar var.

- There exist supernatural beings.
- Supernatural beings exist.

O onların duyarlı varlıklar olmadıklarını düşünüyor.

He thinks that they are not sentient beings.

Eğer diğer gezegenlerde varlıklar olsaydı, neye benzerlerdi?

If there were beings on other planets, what would they look like?

Doğada canlı varlıklar sürekli bir savaş halindedir.

In nature, living beings are in a perpetual state of war.

- Ben uzaylılar tarafından kaçırıldım.
- Ben dünya dışı varlıklar tarafından kaçırıldım.

I was abducted by extraterrestrials.

Yeryüzündeki tüm yaşayan varlıklar karbon içerirler. Sen bile karbon içeriyorsun.

All living things on Earth contain carbon. Even you contain carbon.

Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.

And after that men began to be multiplied upon the earth, and daughters were born to them, the sons of God seeing the daughters of men, that they were fair, took to themselves wives of all which they chose.