Translation of "Dışı" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Dışı" in a sentence and their korean translations:

çağ dışı patent sistemi.

미국은 이걸 다른 국가들에 수출하려고 하고 있죠.

Bu sıra dışı bir şey.

엄청난 일이에요.

Bu yasa dışı parayla da

그리고 이 불법적인 자금으로

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

다만 현실가능성이 극히 떨어질 뿐입니다.

Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.

‎그때부터 놀라운 광경이 ‎펼쳐지기 시작했어요

Bu, "istem dışı körlük" denen bir olay.

이 현상을 "무주의 맹시" 라고 합니다.

Bunun istem dışı körlükle ne ilgisi var?

이것이 무슨 상관이 있냐는 겁니다. '무주의 맹시'라는 것과 말이죠.

Beni yasa dışı bir takip listesine aldı.

전 경험을 통해 이 사실을 배웠습니다.

Anlaşmalı hastanelere gidip anlaşma dışı faturalar alan

많은 사람들은 서로 연계된 병원들에 다니면서도

Programcılar henüz dünya dışı varlıkları ortaya çıkarmadı.

프로그래머들은 아직 외계인의 존재를 밝혀내지 못했어요.

Bu, hala çevrimdışı veya bağlantı dışı olan

그 말은 6억 명의 사람들이

Sıra dışı bir şeyin eşiğinde olduğunu hissediyorsun.

‎특별한 경험을 하리라 ‎직감하게 됩니다

Dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.

외계 문명은 여름 무렵에 시작했을 겁니다.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

혹자는 우리가 이미 우리 행성을 지적 생명체와 공유하고 있다고 하죠.

Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip

결과적으로 미국은 많은 난민을

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

‎바람 때문에 ‎소리를 들을 수 없기에 ‎암컷은 탁월하게 밝은 밤눈에 ‎의존해야 합니다

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

‎밤은 놀라운 시련들과 ‎둘도 없는 기회로

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

‎그때는 몰랐지만 ‎진귀한 광경을 목격한 거죠

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

‎하지만 이곳의 중요성을 깨닫고 ‎주민들은 굴뚝의 사용을 ‎중단했습니다

Ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.

‎긴 드레스 입은 할머니처럼 ‎희한하게 기우뚱거리죠

çünkü benim işim neyin önemli ve neyin konu dışı olduğuna dair sizi yanıltmak.

제가 하는 게 여러분을 혼란시키는 것이잖아요.무엇이 중요하고 아닌지를요.