Translation of "Halindedir" in English

Bu madde, gaz halindedir.

This substance is in gaseous state.

Tom sürekli hareket halindedir.

Tom is constantly on the move.

Annem her zaman hareket halindedir.

My mother is always on the go.

Çocukluk şişmanlığı bir salgın halindedir.

Childhood obesity is an epidemic.

Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.

Our planet, Earth, is always in motion.

Güneş sistemimiz her zaman hareket halindedir.

Our solar system is always in motion.

Tom nadiren iyi bir ruh halindedir.

Tom is rarely in a good mood.

Doğada canlı varlıklar sürekli bir savaş halindedir.

In nature, living beings are in a perpetual state of war.

- Tom sürekli olarak hareket halindedir.
- Tom sürekli olarak iş başındadır.
- Tom sürekli meşguldür.

Tom is continually on the go.