Translation of "Dışı" in Hungarian

0.043 sec.

Examples of using "Dışı" in a sentence and their hungarian translations:

Fazlasıyla gerçek dışı.

Túl valószerűtlennek tűnt.

Bu sıra dışı.

Ez szokatlan.

O gerçek dışı.

Ez irreális.

O etik dışı.

Ez etikátlan.

Tom gerçek dışı.

Tom irreális.

Oldukça olağan dışı.

Elég szokatlan.

çağ dışı patent sistemi.

melyet Amerika a világ többi részére próbál exportálni.

Fikirlerin oldukça çağ dışı.

- Az eszméid meglehetősen ódivatúak.
- Az eszméid elég ódivatúak.

Bu oldukça sıra dışı.

Ez meglehetősen szokatlan.

Bu epeyce sıra dışı.

Ez rendkívül szokatlan.

Bu olağan dışı değil.

Ez nem szokatlan.

Bu yasa dışı olmalı.

Ezt törvénytelenné kellene nyilvánítani.

Bu sıra dışı mıdır?

Ez szokatlan?

Bu olasılık dışı görünüyor.

Ez valószínűtlennek tűnik.

Tom sınır dışı edildi.

Tomot deportálták.

Yasa dışı değil mi?

Nem illegális?

- Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
- Angarya, insanlık dışı bir suçtur.

A rabszolgaság emberiesség elleni bűntett.

Bu sıra dışı bir şey.

Egyszerűen elképesztő!

Bu yasa dışı parayla da

Ezzel az illegális pénzzel a kilépés mellett kampányolók

Sıra dışı bir şey bulamıyorum.

Nem találok semmi szokatlant.

Onlar Tom'u sınır dışı ettiler.

Deportálták Tomot.

Onun teorisi kesinlikle gerçek dışı.

Az elmélete teljesen távol áll a valóságtól.

Bu sıra dışı bir isim.

- Ez szokatlan név.
- Ez egy szokatlan név.

Tom'un yaptığı yasa dışı değildi.

- Nem volt illegális, amit Tom művelt.
- Nem volt törvénybe ütköző, amit Tom csinált.

Sıra dışı bir şey yapmadım.

Nem tettem semmi szokatlant.

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

Ám mindez nagyon-nagyon valószerűtlen.

Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.

Innentől kezdve rendkívüli dolgoknak voltam tanúja.

O, yasa dışı bir eylem yaptı.

Törvénytelenséget követett el.

Tom sınırı yasa dışı yollardan geçti.

Tom illegálisan lépte át a határt.

Beni yasa dışı bir takip listesine aldı.

mert az a munkám, hogy segítek a bevándorlóknak a határon.

Anlaşmalı hastanelere gidip anlaşma dışı faturalar alan

Sokan mennek hálózaton belüli kórházakba,

Programcılar henüz dünya dışı varlıkları ortaya çıkarmadı.

Csak a programozók még nem fedték fel az idegeneket.

Bu, hala çevrimdışı veya bağlantı dışı olan

Vagyis, több mint 600 millió ember

Amerika kıtasında çok sıra dışı kabul edildik.

anomáliának néztek minket.

Sıra dışı bir şeyin eşiğinde olduğunu hissediyorsun.

Úgy érzed, valami rendkívüli dolognak nézel elébe.

Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?

- Nem érzel valami szokatlant?
- Nem érzel valami furcsa szagot?

Tom çok samimi ve içi dışı bir.

Tom nagyon barátságos és nyitott.

Olağan dışı bir şey fark ettin mi?

Észrevettél valami szokatlant?

Tom olağan dışı bir şey görmediğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy nem látott semmi különöset.

Tom yaptığımızın yasa dışı olduğunu bana söylemedi.

Tom nem mondta el nekem, hogy amit tettünk, törvényellenes volt.

Hiç yasa dışı bir şey yaptın mı?

Követtél már el törvénysértést?

Tom'un karısının evlilik dışı bir ilişkisi vardı.

Tamás felesége félre lépett.

Dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.

Míg idegen civilizációk már a nyári hónapokban kialakulhattak.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

Egyesek szerint már most idegen intelligenciákkal osztozunk bolygónkon.

Bu istem dışı bir tik, lütfen görmezden gelin.

Akaratlan tikkelés, kérem, ne foglalkozzon vele.

Bugün okulda sıra dışı bir şey oldu mu?

Történt valami rendkívüli ma az iskolában?

Hayvanlar gerçek ve gerçek dışı arasında ayrım yapamaz.

Az állatok nem tudnak különbséget tenni az igaz és hamis dolgok között.

Bunun hakkında düşünürsen, büsbütün mantık dışı değil, doğru mu?

Ha jobban belegondolunk, igazából nem is logikátlan.

Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip

Ennek eredményeként az Egyesült Államok gyakran oda toloncolja vissza őket,

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

A szélben alig hall, így rendkívüli éjszakai látóképességére támaszkodik.

Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...

és feltárják, hogy az éjszaka milyen rendkívüli kihívásokat

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

Akkor még nem tudtam, hogy kivételes dolog tanúja voltam.

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

De látva fontosságát, a helyi lakosok használaton kívül helyezték a kéményt.

Ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.

egy hóbortos, imbolygó, hömpölygő szoknyájú öreg hölggyé.

Her zamanki gibi olacağını umuyorduk, ama sıra dışı bir durumla karşılaştık.

A szokásosat vártuk, de a nem megszokottat kaptuk.

Sınır polisi ülkeye yasa dışı yollardan girmeye çalışan Tom'u yaka paça gözaltına aldı.

A határrendészet nem bánt kesztyűs kézzel Tommal, mikor letartóztatta őt illegális határátlépési kísérlet miatt.

Asansör hizmet dışı, bu yüzden merdivenle çıkmamız gerekecek. En azından sadece iki kat var!

A lift nem működik, így lépcsőn kell mennünk. Legalább annyi, hogy csak két emelet!